
Ünal Yarımağan dan şifreleme itirafı
YGS'de 'şifreli cevap anahtarı' iddiaları Türkiye'nin gündemini meşgul ederken. Yarımağan'ın açıklamalarında bir itiraf ortaya çıktı.
YGS'de ‘şifreli cevap anahtarı' iddialarına Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan da dahil oldu. Yazarımız Mazhar Arslanoğlu, Yarımağan'ın bugünkü Hürriyet Gazetesi'ne yaptığı açıklamalardaki itirafı deşifre etti.
Yükseköğretime Giriş Sınavı'nda (YGS) ‘şifreli cevap anahtarı' iddiası ülke gündeminin birinci sırasında. Şifre iddialarını doğrulayacak itirafın bu kadar hızlı olacağını dorusu tahmin etmiyordum.
Şifreli cevaplarla bir hükümet kadrolaşması üzerine çıkan tez, şifrelemenin olmasının mümkün olmadığı ortaya çıkınca, asıl onu söylemek istemedik, baraj altında kalacaklar için hazırlanmış bir olay, bu şifre sayesinde yüzde yüz sonuç almak değil, aksine istedikleri adayların sınırın altında kalmamaları için yapılmış bir şifre iddiasını ileri sürüyorlar.
Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Giriş Sınavı'ndaki (YGS) şifreli kitapçık iddialarıyla ilgili değerlendirme yaparken, bir itirafta bulunmuş.
İlginç olan ise Hürriyet gazetesine konuşan Ünal Yarımağan'ın, gazetenin şifre iddialarının ortaya çıkmasıyla kamuoyuna sorduğu soruların cevabını ondan almış.
Hürriyet YGS'deki şifre iddiaları üzerine; ̶
; Neden basına dağıtılan kitapçıkta şifreli çözüm yer aldı, bu şifreye neden gerek duyuldu?” sorusuna direkt cevap veriyor.
Yanisi şu. Yarımağan şifrelemenin daha ilk baştan yapıldığını açıklıyor.
Yarımağan Hürriyet'teki açıklamalarında; ”Biz eskiden şıkları ya büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe sıralardık. Sırasız hiç yapmadık. Test uzmanlarımız şıkların yerini eşitlik ilkesi gereği hiç değiştirmezlerdi. O sorunun doğru şıkkı hep aynı oluyordu, ama soruların yeri 1
farklı türdeki soru kitapçığında farklı yerlerde oluyordu. İşte şimdi böyle değiştirirlerse şifre ortaya çıkar. Bunun farkındalar mıydı bilmiyorum. Eğer sadece basına dağıtılan böyleyse sorun yok, ama adayların kitaplarında da varsa o zaman sorun çıkar” diyor.
(
5.
4.2
11 Hürriyet Gazetesi)
Bu ne demek şimdi?
Benim anladığım şimdiye kadar yapılan Tüm sınavların hepsi şaibeli. Çünkü şifre olan yerde çözümü de vardır. Ki Yarımağan da zaten şifrenin olduğunu itiraf ediyor.
Peki sayın Yarımağan bu şifrelerin kuruluşundan bugüne kimlere verildiğini, kimin çocukları için bu şifrelemenin geliştirildiğini veya hangi kuruma kimin çocuklarının nereye girmesini nasıl sağladıklarının cevabını vermiyor.
Bu soruların cevabı var mı? Tabi ki Hayır.
Yıllardır içimde ukdeydi, nasıl olurda bu kadar yüksek puan aldığım halde yüksek okulu kazanmış olurum diye?
Ya da benim puanımdan on puan düşük olan fen puanlı insanların dört yıllık bir fakülteye nasıl girebilirler sorularıma cevap bulamamıştım.
Şimdi ortaya çıkıyor. Anlaşılan o ki Anayasa ile kumpasa alınan Anadolu insanının önünü kesmek için sınavlar icat ettikleri gibi, sınav sorularını dahi şifreleyip ‘kendi çocuklarını' devletin önemli yerlerine gelmeleri için kullandıklarını düşündürüyor bana.
Aslında adaletin yerine geleceğine ve sorumluların bunun bedelini ödeyeceklerine inanabilsem; hemen dava açarak girdiğim sınavların yeniden değerlendirilmesini isteyeceğim. Ama maalesef biliyorum ki onunda önü kesilmiş durumda. Çünkü söz konusu devlet kademesinde görev almış olanların yaptığı olumlu olumsuz tüm işlerin sorgulanmaması için anayasal kılıf hazırlanmış.
Maalesef bütün hayatımız birileri tarafından şifrelenmiş ama haberimiz yok.
Aslında YGS'deki bu iddiaları, hükümete karşı seçim öncesi bir kampanyanın parçası olarak görmekten öte çocuklarımızın geleceği için şifrelerin deşifresi olarak görmek gerekiyor.
Bu aradaTürkiyeCumhuriyeti'nde şimdiye kadar yapılmış tüm icraatların yeniden elden geçirilmesi ve devlet kurumlarının da yakın markaja alınması gerektiği ayrıca önem arz ediyor.
Son tahlilde yoksa bu kadar gürültünün kopması, şimdiye kadar kullanılan şifrenin değiştirilmesi midir?
mazhararslanoglu@gmail.com
SAMANYOLUHABER.COM
Yükseköğretime Giriş Sınavı'nda (YGS) ‘şifreli cevap anahtarı' iddiası ülke gündeminin birinci sırasında. Şifre iddialarını doğrulayacak itirafın bu kadar hızlı olacağını dorusu tahmin etmiyordum.
Şifreli cevaplarla bir hükümet kadrolaşması üzerine çıkan tez, şifrelemenin olmasının mümkün olmadığı ortaya çıkınca, asıl onu söylemek istemedik, baraj altında kalacaklar için hazırlanmış bir olay, bu şifre sayesinde yüzde yüz sonuç almak değil, aksine istedikleri adayların sınırın altında kalmamaları için yapılmış bir şifre iddiasını ileri sürüyorlar.
Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Giriş Sınavı'ndaki (YGS) şifreli kitapçık iddialarıyla ilgili değerlendirme yaparken, bir itirafta bulunmuş.
İlginç olan ise Hürriyet gazetesine konuşan Ünal Yarımağan'ın, gazetenin şifre iddialarının ortaya çıkmasıyla kamuoyuna sorduğu soruların cevabını ondan almış.
Hürriyet YGS'deki şifre iddiaları üzerine; ̶
; Neden basına dağıtılan kitapçıkta şifreli çözüm yer aldı, bu şifreye neden gerek duyuldu?” sorusuna direkt cevap veriyor.
Yanisi şu. Yarımağan şifrelemenin daha ilk baştan yapıldığını açıklıyor.
Yarımağan Hürriyet'teki açıklamalarında; ”Biz eskiden şıkları ya büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe sıralardık. Sırasız hiç yapmadık. Test uzmanlarımız şıkların yerini eşitlik ilkesi gereği hiç değiştirmezlerdi. O sorunun doğru şıkkı hep aynı oluyordu, ama soruların yeri 1
farklı türdeki soru kitapçığında farklı yerlerde oluyordu. İşte şimdi böyle değiştirirlerse şifre ortaya çıkar. Bunun farkındalar mıydı bilmiyorum. Eğer sadece basına dağıtılan böyleyse sorun yok, ama adayların kitaplarında da varsa o zaman sorun çıkar” diyor.
(
5.
4.2
11 Hürriyet Gazetesi)
Bu ne demek şimdi?
Benim anladığım şimdiye kadar yapılan Tüm sınavların hepsi şaibeli. Çünkü şifre olan yerde çözümü de vardır. Ki Yarımağan da zaten şifrenin olduğunu itiraf ediyor.
Peki sayın Yarımağan bu şifrelerin kuruluşundan bugüne kimlere verildiğini, kimin çocukları için bu şifrelemenin geliştirildiğini veya hangi kuruma kimin çocuklarının nereye girmesini nasıl sağladıklarının cevabını vermiyor.
Bu soruların cevabı var mı? Tabi ki Hayır.
Yıllardır içimde ukdeydi, nasıl olurda bu kadar yüksek puan aldığım halde yüksek okulu kazanmış olurum diye?
Ya da benim puanımdan on puan düşük olan fen puanlı insanların dört yıllık bir fakülteye nasıl girebilirler sorularıma cevap bulamamıştım.
Şimdi ortaya çıkıyor. Anlaşılan o ki Anayasa ile kumpasa alınan Anadolu insanının önünü kesmek için sınavlar icat ettikleri gibi, sınav sorularını dahi şifreleyip ‘kendi çocuklarını' devletin önemli yerlerine gelmeleri için kullandıklarını düşündürüyor bana.
Aslında adaletin yerine geleceğine ve sorumluların bunun bedelini ödeyeceklerine inanabilsem; hemen dava açarak girdiğim sınavların yeniden değerlendirilmesini isteyeceğim. Ama maalesef biliyorum ki onunda önü kesilmiş durumda. Çünkü söz konusu devlet kademesinde görev almış olanların yaptığı olumlu olumsuz tüm işlerin sorgulanmaması için anayasal kılıf hazırlanmış.
Maalesef bütün hayatımız birileri tarafından şifrelenmiş ama haberimiz yok.
Aslında YGS'deki bu iddiaları, hükümete karşı seçim öncesi bir kampanyanın parçası olarak görmekten öte çocuklarımızın geleceği için şifrelerin deşifresi olarak görmek gerekiyor.
Bu aradaTürkiyeCumhuriyeti'nde şimdiye kadar yapılmış tüm icraatların yeniden elden geçirilmesi ve devlet kurumlarının da yakın markaja alınması gerektiği ayrıca önem arz ediyor.
Son tahlilde yoksa bu kadar gürültünün kopması, şimdiye kadar kullanılan şifrenin değiştirilmesi midir?
mazhararslanoglu@gmail.com
SAMANYOLUHABER.COM
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.