Oksijen maskesi

soma faciasından bir fotoğraf: 
madenden çıkarılan bir işçi sedyeye konuyor, 
ağız ve burnunu kapatacak şekilde oksijen maskesi takılı.. 

işçiye en çok ihtiyaç duyduğu oksijen veriliyor, 
zannederek hiç değilse teselli buluyorsunuz, 
maskenin hortumunu takip ediyorsunuz, 
o da ne! hortumun ucunda 
oksijen tüpü vb hiçbir alet cihaz yok.. 

işin özü yaralı işçi oksijen yerine "hava alıyor",
hortumun ucu kesik ve sedyenin altında boşta sallanıyor, 
ilk bakışta görülmeyecek yerde.. bu tesbit 
ilk bakışta basit bir ihmal gibi görünse de 

tipik bir davranış biçimini ele veriyor.. 
faciaları ilmik ilmik ören hazırlayan 
bir zihniyeti ve davranış biçimini ele veriyor.. 
nasıl mı?
Önce yaralı işçi kandırılıyor, 

kendisine oksijen veriliyormuşçasına.. 
sonra kamuoyu kandırılıyor, 
yaralılarla en iyi şekilde(!) ilgileniliyormuş görüntüsüyle.. 
ilk bakışta sorumluluk görüntüsü verilen 
ancak gerçek anlamda icra edilen sorumsuzluk 

soma madeninde alınması gereken tedbirler zincirinin 
tipik çarpıcı ibretlik acınası basit bir numunesi.. 
işin meselenin namusunu kurtarma değil
zevahirini kurtarma çabasının trajikomik bir örneği..

gerekli tedbirler alınmadığı için şimdilik 3

'e yakın kayıp.. 
sığınma/yaşam odasından dem vuruluyordu, 
sonunda böyle bir oda olmadığı itiraf edildi.. 
ve basit bir yangına bağlı dumandan ölen yüzlerce işçi..  


ilgili şirketin açıklamasına göre facia, 
"mühendislik ve teknik olarak 
bugüne kadar görülmeyen ve açıklanamayan 
bir yangına bağlı olarak vuku bulmuş kaza eseri".. 

benzeri kazalar(?) gelişmiş ülkelerde olmuyor da,
bizim ülkemizde oluyor, nasıl oluyorsa..!
eskiden kargaların güldüğü bu açıklamalar,
toplumsal yaramızı acımızı daha da derinleştiriyor, 

hafif insanlarca aklımız hafife alındığı için.. 
maliyet aşağı çekilirken 
kârların yukarıya çekilmesi 
hinliği/cinliğinin doğal sonuçlarını 
kazayla kaderle izaha kalkışmayın bâri.. 

aşırı kazanç hırsının kaçınılmaz sonucu bunlar..
Yüce Yaradan'a atılan yalan ve iftira niteliğindeki 
bu acı gerçeklerin ört-bas edilmesi ise 
yeni facialara davetiye olacaktır.. 

facianın sorumluları her kim olursa olsun 
günler en fazla haftalar içinde ortaya çıkarılmalı, 
facianın bedelleri hem maddi hem manevi olarak 
gerçek sorumlularına ödetilmelidir.. 

bu yapılmıyorsa 
birileriyle ahbap-çavuş ilişkisi var sayacağız, 
birilerinin kişisel ikballeriyle bağlantılı sayacağız ve 
sorumlular korunuyor anlamını çıkaracağız.. 
hâl böyle olacak olursa, yani 

faciadan adalet çıkarmak yerine 
siyasi sonuçlar çıkarmak isteyenlere de 
şahsî ikballerini kurtarmak derdinde olanlara da
sesleniyor ve
soma durumundaki tüm maden ocaklarında 

benzeri faciaların yaşanmasının an meselesi olduğunu, 
kopacak çığın önünde kimselerin duramayacağını 
hatırlatıyoruz.. temenni ve dua ediyoruz ki 
"yeni somalar sırada" olmasın,

"yeni komalar sırada" olmasın.. yoksa,
"şahsî komalarınız" çok yakındır..

"nasıl olsa her facia sonrası 
facianın/olayın sıcağı sıcağına

üç-beş hamle sorgu-sual-denetim vs 
vartaları kazasız! belasız! atlatılırsa şayet,
mevcut vurgun/kâr döngü!süne devam edileceği, 
yapanın yaptığı vuranın vurgunu yanına kâr kalacağı,

facia nedenlerinin enkaz altında kalacağı,
geçmişte kalıp unutulacağı" için 
yeni bir faciada buluşmak mı yoksa buluşmamak mı dileğiyle 
bir soma'dan daha çıkılır gidilir,

bir koma'dan daha çıkılır gidilir,
herkes ve herşey gerilerde kalır,
geride kalanlar acılarıyla başbaşa kalacak olursa,
bu tabloların gayretullah'a dokunacağını
hatırlatmaya gerek var mı..?


haa bu arada,
mutlaktır ki acılarını ve 
"bize olan tepkilerini dindirelim" diye 
maden ocağı şehitleri ve yaralıları yakınlarına 
bir miktar maddi yardımlar yapılır, 

hem de vatandaşın kesesinden.. 
yardımsever bir toplum olarak 
elbette çok şeyimizi feda etmeye hazırız 
ancak sapla samanı karıştırmamalı.. 
hukukun gereği olan 
işverenin maddi-manevi sorumluluğu asıl yük,

ihmalin/suçun sorumlusu işverenin sırtına değil 
vatandaşın sırtına yüklenecek olursa
kazanan yine patronlar olacak,
kaybeden yine hepimiz olacağız.. 
* canıyla didişirken sedyeyi kirletmesin diye 

"çizmelerimi çıkarayım mı" diyen işçiye karşın,
* devletin hortumlarına bağlı yaşayanların 
"oksijen almaya" devam edeceğini düşünmek,
* ağzına hortum da takılsa işçilerin "hava aldığını" 

görmek yaramızı derinleştiriyor, acımızı katmerleştiriyor..
* izmir vali yardımcısı olan bir kişi, 
"soma'da aklını kullanan hayatını kurtardı" diyor.. 
aklı bu kadarına eren o kişiyi 

o madene atsaydık n'apardı dersiniz..? 
* tedbirsizliğine kader diyerek 
suçlarını kadere yıkanlar, gerçekte 
Yüce Yaradan'a suçu yıkmış olmuyor mu..?
bu suçlamaya karşı Yüce Yaradan n'apar dersiniz..?



Ramazan Toprak


Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.