Medya Umursamazlıkta Kamuyla Yarışıyor!




       Aksaray Yenigün ve Güncel Gazetelerinde
Cuma günü ”Kamu Vurdum Duymaz ”başlığı altında yazdığım yazıda Basından sansürün
kaldırılmasının 1
3. yıldönümüne ulaşmamıza rağmen o zaman kamunun beğenmediği haberleri
sansür memurları tarafından sansürletirken günümüzde ise özelde Aksaray’ımızda genelde
ise ülkemizde yazılanların görmezden gelinmesiyle değişik bir sansürün uygulandığını.



     Bunun en somut kanıtı olarak ise
7.
7.2
1

tarihli Valilik makamına yazdığım aradan geçen 1 yıl ve 15 günlük zamana rağmen
gereği yapılıp  yapılmayanlar ve gereği yapılanların
ne olduğu,,gereği yapılmayanların ise neden yapılmadığı konusundaki umursamazlığı
bir sene 15 gün önce köşemde yazdığım ve yok sayılıp umursanmayan syazıyı örnek
vererek belirtmiştim. !



     BU GÜN İĞNEYİ KENDİMİZE BATIRACAĞIM



    Bu gün ise Medyanında tıpkı kamu gibi mesleğinde
ne kadar umursamaz olduğunu çuvaldızı başkasına batırırken en azından iğneyi de
kendimize batırarak vereceğim örneklerle gözler önüne sereceğim.



     



      GAZETECİLER HAZIRCI



      Genelde geçmişte olmayan bir başarıyı veya
olayı anlatmak için ölenlerin örnek verilmesi yöntemine ihtiyacım olmadığını ,eski
gazetelerin arşivleri idare hanelerinde olduğundan bu gazeteleri inceleyenlerin
göreceği gibi 1977 yılında İş Bankası karşısındaki 1 Nolu Belediye İş Hanı altında
Uluırmak Gazetesi yayınlanıyordu.



     Şu anki Ankara Aksaraylılar Derneği başkanı
olan Avukat İlhami Perek’in sahibi olduğu Can kardeşim,meslektaşım merhum Gazeteci-Yazar
Çapan Tekeli ile birlikte muhabirlik ve yazarlığını yaptığımız Uluırmak gazetesi
yayınlanıyordu.



      İşhanının arkasındaki Bal sokakta bulunan
Japon Pazarı nın bulunduğu yerde ise Mahir Südemen Hocam’la Mustafa Doğruer ağabeyin
sahibi oldukları Hasandağı gazetesi yayınlanıyordu.



     Yani iki gazetenin arasında bir yol olmasına
rağmen özel günler dışında yayınlanan haberlerin tamamına yakını bir birinden farklıydı.



     Çünkü bu gazetelerdeki haberleri kendimiz araştırıp,
takip edip bulup yazıyorduk.



     Yani muhabirliğini ve yazarlığını yaptığımız
Uluırmak gazetesi hemde benim bağlı bulunduğum Veb ofset gurubunun kaptan gemisi
olan Günaydın Gazetesi ve gurubun diğer yayınlarıyla, kardeşim, can dostum Merhum
Gazeteci-Yazar Çapan Tekeli’nin ve Merhum Ahmet Öztürk ağabeyin muhabiri olduğu
Hürriyet Haber Ajansının haberlerinin yayınlandığı Hürriyet’le bu guruba bağlı gazeteler
ve Mustafa Doğruer’in kendi adına Tercüman ve eşi Türkan abla adına ise muhabirlik
yaptığı  Milliyet gazetesinde yayınlanan haberleri
kendimiz araştırıp,bululup yazıyorduk.



     Oysa şimdi Aksaray’ın 13 Mahalli gazetesinin,6
Radyosunun ve 2 Mahalli Tv’sinin haberlerinin %99’u bir birinin aynısı.



     Çünkü muhabirler haber üretme, yeni haberler
bulma, memleketin dert ve sıkıntılarını gündeme getirme,bunlara çözüm bulma yerine
genel olarak Valilik, Belediye, Emniyet ve Siyasi Partilerle Meslek Odaları ve Sivil
Toplum Kuruluşları tarafından gönderilen haberleri resmi gazetede yayınlanan kanunlar
veya reklam ajansları tarafından hazırlanan reklamlar gibi aynen ̶
;Kes yapıştır”
yöntemiyle koyduklarından hazırcı olmuşlar.!



  İHTİYAÇLAR DERT VE SIKINTILAR GÜNDEME
GETİRİLMİYOR!



    Medya mensuplarının hazırcılığa alıştırılması
nedeniyle eski gazetecilerinde yeni gazetecilerinde ekserisi kendi köylerinin, beldelerinin,
Aksaray merkez ilçesinin ve bağlı köy ile beldelerin ve ile bağlı diğer ilçeler
ile bu ilçelerimize bağlı belde ile köylerin dert ve sıkıntılarını.



      Buralarda yaşayan vatandaşlarımızın hayat
standardının yükseltilmesi  için nelerin yapılması
gerektiği,bu standartların yükselmesini engelleyen şeyleri ve eksiklikleri  gündeme getirmiyorlar.!



     Binde birde olsa başlarından savmak babından
gündeme getirdiklerini ise ”Alman gibi başlayıp Türk gibi bırakma” sözünde olduğu
gibi gündeme getirdikleri konunun sonuçlanmasına kadarda takip ettirmiyorlar.



     GAZETECİLERİN”KIZIL ELMALARI” YOK!



    Bizim ve bizim dönem gazetecilerin genel ekserisinin
en azından merhum Çapan Tekeli ile benim mesleğe başladığımız günden itibaren her
zaman bir ̶
;Kızıl Elmamız”(*) vardı.



       Her bir meseleyi sonuçlandırıncaya kadar
elimizdeki  Kızıl Elma’mız  üstünde durduğumuz konuydu.



    Bu elimizdeki takip ettiğimiz meselenin çözülmesinden
sonra ise diğer ele aldığımız konu bizim ulaşmak istediğimiz yeni Kızıl Elmamız
oluyordu.



     Bu çerçevede;



    Aksaray merkezinin veya bağlı belde ile köylerin
bir sıkıntısı var ise bunu gündeme alır ve tıpkı ̶
;Aksaray’ın Vilayet Olması,Aksaray
Üniversitesinin kurulması ̶
;ve son olar akta Aksaray’ımızın  istikbalinin olmaz ise olmazı olan ̶
;Tren yoluna
kavuşturulması konusunda söz alınması”.



     Sanki ilimizde hiç tarihi ve turistik yer yokmuş
gibi İlimizin ve şehrimizin mülki ile mahalli idarecilerine rağmen şehrimizin en
önemli 5 giriş ve çıkışına konan” Göreme” levhaları kaldırılıncaya kadar süren çabamızda
olduğu gibi gündeme getirdiğimiz bu meselelerimizin çözüme kavuşturulmasına kadar,bıkmadan
,usanmadan gereğinde cebimizden para harcayarak ailemizden, zamanımızdan,uykumuzdan,mevkii
ve makamımızdan ve rahatımızla  çıkarlarımızdan
fedakarlık yaparak tüm dışlama,aşağılama,dalga geçme ve azarlamalarıda umursamadan
konuyu  sonuçlanıncaya kadar takip ederdik.!



   İNSANLAR BİLDİĞİNİN ALİMİ BİLMEDİĞİNİN
CAHİLİDİR !



     Bu sene İlköğretim 3. sınıfa geçen oğlum Yunus
Şammas kendisine anlatılan veya ilk defe duyduğu bir konu olunca ”Ben bunu bilmiyordum.”!diyor.



    Maalesef Aksaray’ın görsel,sesli ve yazılı medya
organlarında yöneticilik,muhabirlik ve yazarlık yapanlarla genel medya organları
adına Aksaray da  muhabirlik ve yazarlık yapanlar
‘ın  istisnalar dışında kalanlarının geneli
araştırmadıklarından,okumadıklarından Aksaray’ın tarihi,coğrafyası,idari birimleri,siyaseti
ve turizmi konusunda neyin olup olmadığını bilmiyorlar.!



       Bilmemekle de kalmayıp birde bilemediklerini
de kabul etmeyen istisnanın dışında kalanların araştırmaması,okumaması nedeniyle
Aksaray’ın tarihini,coğrafyasını,jeolojik yapısını ,siyasi geçmişiyle kültürü konusunda
araştırma yapmadıklarından,genel olarak merkez ilçe dışına da neredeyse hiç çıkmadıklarından  Aksaray’la ilgili yeterli bilgiyi öğrenemediklerinden
ilimiz genelinin eksiklikleri,dert ve sıkıntılarını da öğrenemediklerinden bilmediklerini
yok saydıklarından bunları gündeme de getiremiyorlar.!



TURİZM
ÇALIŞTAYI AKSARAY MEDYASININ



VE SİYASETİYLE BÜROKRASİSİNİN AYNASI OLDU !



    Aksaray’daki medya organları mensuplarının Aksaray
konusunda uzman olmadıklarını,bırakın uzmanlığı,Aksaray’ın sahip olduğu tarihi ve
turistik değerleri,geçmişi,kültürü hakkında yazacakları  konular için gerekli  asgari bilgiye bile sahip oldukları  3
Haziran günü  yapılan Turizm Çalış tayında ortaya çıktı. !



      Bu çalış tayda yapılan konuşmalar ile söz
alan siyasetçiler ile bürokratların genel ekserisi gibi Medya mensuplarının da ezici
çoğunluğu ne ilimiz in sahip oldukları hakkında doyurucu,somut örnekler verebildiler,nede  sahip olduklarımızdan değerlendirilmeyen,değerlendirilebilmesi
için önlerinde bulunan meseleleri çözülemeyen değerlerimizin turizmimiz ve ekonomimize
kazandırılabilmesi için nelerin yapılması gerektiğini anlatabildiler.!



    ÖNEMLİ GÜNLERİ BİLE HATIRLAYIP YAZAN YOK!



    Meslektaşlarımızın Vilayetliğin tüm imkanlarından
faydalanmalarına,vilayet olmanın avantajlarının farkında bile olmamaları nedeniyle
medyanın geneli değil ezici çoğunluğu sanki bu nimet gökten bize zembille inmiş
gibi ne yıl dönümlerini,ne sağladığı avantajlarını nede 13 Ekim 192
ve 15 Haziran
1989’da elde edilen vilayet olmamızı sağlayanları,bunların maddi ve manevi fedakarlıklarıyla
destan yazan mücadelelerini yazıp,çizen ve bunların gerçekleşmesini sağlayanlara
karşı bir vefası var.!



   ÜNLÜ SELÇUKLU SEYYAHI EVLİYA ÇELEBİ(!)



     Bazı meslektaşlarımız ise yukarıda da belirttiğim
gibi okuyup araştırmadıklarından,bazen kör tesadüfle dek geldikleri bilgileri çeşitli
kaynaklardan teyit ettiremediklerinden  ilimizle
ilgili sahip olunanları bilmediklerini de kabul etmediklerinden .



   Yahutta ”Ben 
söylüyorsam doğrudur” uygulamasıyla Osmanlı Seyyahı Evliya Çelebi’yi 3 asır
geriye götürerek Selçuklunun Seyyahı yapabildikleri gibi yine Aksaray’ımızın
Selçuklunun Yazlık başkentliğini yapan,bir çok zaferin kazanıldığı döneminin dünyanın
2
11’in ikinci yarısında bile ulaşamadığımız en kalabalık nüfusuna sahip yerlerinden
biri olmasına rağmen Aksaray’ın sadece Selçuklunun 1
gün başkentliğini yaptığını
yazabiliyorlar. !



AKSARAYIN
EN BÜYÜK VE EN ESKİ MAHALLESİ KURTULUŞ(!)



AKSARAY İL
OLDUKTAN SONRA NÜFUSLA NİĞDEYİ GEÇTİ(!)



    En küçük araştırma yapılmadan ”Ben söylüyorsam
doğrudur”un ete kemiğe bürünmüş şeklinden birisi Ellili yıllarda kurulmasına ve
Ağaçlı Camii ile Laleleli ilk öğretim okulunun bu tarafındaki yerde biten genişliğiyle
Aksaray’ın en yeni mahallelerinden birisi olmasının yanında en küçük mahallelerinden
olan Kurtuluş mahallesi ile ilgili bir gazetemizde yapılan haberde ̶
;Aksaray’ın en
eski ve en büyük mahallesi Kurtuluş” başlığı atılmakta bir beis görülmüyor.!



     Yine bırakın il olmayı Aksaray ilçe iken bile
nüfusu 8
.


bin civarında iken bağlı olduğu ilin merkez nüfusu 5
’ bini aşmadığından merhum Özal
döneminde kademeli olarak belediyelere verilen Nüfusu 5
.


’i aşan yerlere kendi
imar planını yapma yetkisi verildiğinde Aksaray bundan rahatlıkla yararlanırken
Niğde’nin bundan yararlanmamasına.



     Aksaray il olduğunda ise yine aynı  şekilde mesafesini korumasına rağmen sanki Aksaray
ilçe iken Niğde’den nüfus yönünden küçük ve modernlik yönünden geri imiş gibi ̶
;Aksaray
il olunca büyümesiyle Niğde’yi geçti” şeklinde haber yapılabiliniyor.



İDARİ
TAKSİMATIN BİLİNMEMESİ DAĞ ATLATTIRIYOR!



KOCA SIRA DAĞ
BİR KÖY OLARAK BİLİNİYOR,YAZILIYOR



    Ülkemizin tüm illeri ile birlikte ilçelerinin
ve köylerinin sınırları belli olduğu gibi buraların nereye bağlı olduğuda bellidir.



     Fakat meslektaşlarımızın bazılarının  mesleklerinin gereği bunları bilmemesi nedeniyle
bir muhabirimiz yaptığı haberde merkez ilçeye bağlı Çekiçler köyünü  Ekecik Sıra dağlarının en yüksek dağı olan 23

Metre yüksekliğindeki
Büyük Ekecik dağını yok sayarak bu dağı aşırarak Ortaköy ilçemize bağlı olarak gösterebiliyor.



     Yine Nevşehir’in Acıgöl ilçesinden bir ucu
başlayarak  Yalman köyümüzden itibaren 5 Tepeler,Gazi
Tepe,Büyük Ekecik dağının takip ederek bayır altından devam ederek Konya kulu makasına
kadar,.



     Yine Aksaray Merkez ilçe Ağzıkarahan köyünün
karşısından başlayarak(Küçük Ekecik(Tavşan dağı) 5 tepeler,Gazi Tepe,Ballı Kaya(Yelli)
tepesini takip ederek Yunus Emre Hazretlerinin türbesinin bulunduğu Ziyaret tepeye
kadar devam eden 4 ilin içine kollarını salan 
bölgeyi bir köy sanarak ikide bir ismi olmayan ”Ekecik” köyü diye bir köy
icat ederek haber yapma dada sakınca görülmüyor.



    BİRLİKLE DEMİRYOLU MÜJDESİ ALINDI!



     Aksaray Medyası istese ̶
;Aksaray’ı başkent yapar
”desem bile yalan söylememiş olurum.



     Medyamız tam olarak iş birliği ve gönül birliği
yapsa bile belki Aksaray’ı Türkiye’nin Başkenti yapamayız fakat aynı samimiyetin
devamıyla istersek Aksaray’ın Mahalli ve Genel Medya çalışanlarının her birisinin
birer ̶
;Kızıl Elması” olsa,ayrıca İlimiz merkez ilçesinin ve İlçelerimizle merkez
ve bu İlçelerimize bağlı belde ile köylerimizin meselelerini azimle takip etmeleriyle
çözemeyecekleri sorun yoktur.!



      Birde Medya mensuplarımızın tamamı memleketimizin
milli meselelerinde birlik içinde hareket etmeleri,bunları her vesile ile yazmaları,çizmeleri,ilimizde
veya Türkiye ile Dünyanın neresinde olursa olsun samimiyetle bunu gündeme getirseler
Aksaray’ımızı ülkemizin başkenti yapamasalar da .



ŞEHİRLERİN
ATASI AKSARAY DÜNYANIN NİCE,NİCE



İLKLER VE TEKLERİYLE  İNANÇ TURİZMİNİN MERKEZİDİR!



    Bilinen 11


yıllık geçmişiyle Şehirlerin atası
olan Aksaray’ımız Coğrafi konumu bunun getirdiği merkezi özelliğimiz ve ayrıca da
bu özelliğimizin sağladığı jeolojik yapımızla başta Demir’in ilk kullanıldığı,ilk
buğday tarımının yapıldığı ve ilk beyin ameliyatının yapıldığı yeryüzünün ilkler
ve tekler şehridir.



      Bu avantajımıza birde sahip olduklarımız olan
başta Altın,Uranyum,Andızit,Granit,Mermer, Obsidyen,Kükürt,Petrol,Kurats,Kil, Bir
metre derinlikteki en kaliteli inşaat kumumuz, tuğla yapımına müsait en iyi toprağımız
olmak üzere  akla gelebilecek tüm madenlerin
yanı sıra insan eliyle yapılmış veya doğal 
olarak oluşmuş yer altı oyuk ile kovukları ve mağaralarına, dünyada  eşleri olmayan tabiat ve tarihi anıtlara.



     Yine aynı şekilde sayısız ağaçsıl ve otçul
şifalı meyve ve nebatları,yine ilimiz genelinde bulunan aynı şekilde her türlü derde
deva olan  soğuk ve sıcak banyo ile içmecelerimiz,hayvancılığa
ve tarıma müsait arazimizle akla gelebilen her şeye sahibiz.



    Bu sahip olduklarımızın gönül birliğiyle değerlendirilebilmesiyle
Türkiye Turizminin,Termalinin,Tarımının,Hayvancılığının,Doğal depolama,Ağır ve Orta
Ölçekli Sanayinin.



     Hatta ve hatta Elmas ve Altın ile Petrol başta
olmak üzere Kara ve Demiryollarının başkenti haline getirilmememiz hiçte zor değildir.!



    Bunu başarabileceğimizin en yakın ve en somut
kanıtı Başbakan Erdoğan’ın 26 Mayıs’da Partisinin Aksaray mitinginde verdiği ”Ulukışla-Aksaray,
Aksaray-Ortaköy ve Ortaköy-Kırşehir demir yolunu başlatıyoruz.” Müjdesidir.!



  2

7’DE UMURSANMAYAN HABER 11 GAZETEDE



   BİRDEN YAYINLANICA TREN SÖZÜ VERİLDİ!!!...



     2

7 Yılının Ekim’inden Başbakan
Erdoğan’ın müjdeyi verdiği güne kadar konuyu en az 15 defa Aksaray Yenigün
Gazetemizde yaptığım haberler ve bu sayıdaki yazdığım yazılarımın birisinide 2

9
Mahalli Seçimleri için Başbakan Erdoğan’ın Aksaray’a partisinin mitingi için geldiğinde
26 Mayıs 2
11 deki haberin benzerini yapmıştım.



     O gün Aksaray Yenigün’den başka ilimiz merkezinde
yayın yapan hiçbir gazete konuyu gündeme getirmemişti.!



     Tek manşet ise Başbakan Erdoğan’ı etkilememişti.!



     Fakat 26 Mayıs günü şehrimizdeki Mahalli gazetelerin
11’nin cemiyetlerin koordinasyonuyla aynı başlığı atmasıyla Başbakan Erdoğan’ın
söz vermesi medyanın bu konudaki samimi iş ve güç birliğinin en güzel somut örneği
ve çalışılırsa nelerin başarılacağının somut kanıtıdır!



ALİ
SÜDEMEN VE CELİL ACAR’A AKSARA VE AKSARAYIN GELECEĞİ OLAN ÇOCUKLARIMIZ ADINA
TEŞEKKÜR EDERİM



        31 Mayıs 2

7’den beri köşe yazarlığı ve
muhabirliğini yaptığım Aksaray Yeni Gün gazetemizin manşeti ve bu manşetin tek gazetede
yayınlanması nedeniyle sonuç alınamaması konusundaki bilgimi 68 Aksaray
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Südemen ve Aksaray Gazeteciler ve Yazarlar
Cemiyeti Başkanı Celil Acar’a ilettim.



    ̶
;BİR ELİN NESİ VAR İKİ ELİN SESİ VAR”



     Kendileriyle yaptığım istişarede milli meselemiz
olan çocuklarımızın mutlu geleceği için olmaz ise olmazımız olan bu konuda Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan Beyden söz alabilmemiz için ne yapmamız gerektiğini sordum.



    68 Aksaray Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali
Südemen ‘le Aksaray Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Celil Acar kardeşlerimizin
konuyu vatan sevgisiyle samimi bir şekilde sahiplenmeleriyle benden bu konuda bir
haber yazıp kendilerine atmamı dilediler.



     2

9 Mahalli seçimler öncesi Başbakan
Erdoğan’ın ilimizdeki mitingini yaptığında Aksaray Yenigün gazetemizde yayınladığım
haberi yeniden güncelleyerek kendilerine gönderdim.



     26 Mayıs günü 11 gazetemizde yayınlanan haber
Cemiyet Başkanlarımız tarafından çok az rötuşlanmış haliyle yayınlanan 2

9’daki
haberin yeniye uyarlanmış haliydi.!



       Atalarımızın ”Bir elin nesi var,iki elin
sesi var” sözünün kanıtı 2

9’da tek gazetede yayınlanan aynı haberin hiçbir etkisi
olmazken,2 yıl sonra aynı haberin 11 gazetede yayınlanmasıyla sağladığı etkinin
kanıtı değilmi?



              Gönderilen haberin 11 gazetemiz’de
yayınlanması için yaptıkları Samimi çalışmadan dolayı Cemiyet Başkanlarımızı
Ali Ragıp Südemen ve Celil Acar beylere ve cemiyetlerin attıkları haberi  aynı samimi duygularla yayınlayan tüm medya kuruluşlarının
sahipleriyle çalışanları olan meslektaşlarıma Aksaray adına ve geleceğimiz olan
çocuklarımızla şahsım adına en samimi şekilde teşekkür ederim.



     Aksaray ve Aksaray’ın meselelerinde samimi
olmasalardı,meseleyi umursamasalardı  bu güzel
çalışmayı yaptırmamış olsalardı Başbakan Erdoğan’dan Tren müjdesini alamazdık.!



     Allah(C.C.) ve Habibi Efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)
efendimiz kendilerinden razı olsun.



     Rabbim bu hizmetlerinin karşılığını kendilerine
misli misline versin.



    Atalarına ecdatlarına da rahmet olsun.



    Bu güzel birliktelikle alınan müjdede olduğu
gibi ilimizin diğer meselelerinin halledilmesi için Kamu ile birlikte bizim meslektaşlarımızın
da üstündeki ölü toprağını çırparak umursamazlığı bırakmaları.



    Bununla ilimizin ve ülkemizin milli meseleleri
başta olmak üzere tüm meselelerimizin halledilmesinde Gazeteci arkadaşlarımızın
mesleğinin gereğini en iyi şekilde yapmaları, yaptırmaları için iş birliği ve gönül
birliği yapmaları dileğiyle.



     Ülkemiz genelinde ve Yurt dışındaki Türk meslektaşlarımız
tarafından aslında dün kutlanan Gazeteciler Bayramını ilimizdeki iki cemiyetin 26
Mayıs öncesi başlanan birliğin devamı için ortak olarak gerçekleştirilerek bu birliğin
devamı için Aksaray basın tarihinde ilk defa bu güne ertelendi.



      Yapılan birliğimizin devamı için yapılan erteleme
nedeniyle bende Cumartesi günü yazacağım yazıyı bu güne aldım.



      Sansürün kaldırılışının 1
3. yıldönümü olan
dünkü” 24 Temmuz Gazeteciler Bayramı” bir günlük gecikmeyle hepimize kutlu olsun.



     Samimi iş birliğimizle tüm Aksaray’ımız ve
ülkemiz mutlu olsun.



      Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.



 



 






Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum