Hastanede ne var anlamadım

Sanal alem çıktı, kurt izi it izine
karıştı diye bir tabir var ya, bu alemde aynen ona benzemeye başladı.
Sanal alemde herkes gazeteci olmuş gibi eline ne geçerse yazmaya
çalışıyor. Kimi ot ismiyle, kimi tiken ismiyle gayrı resmi yazıp
duruyor. Bana ikide bir Aksaray Devlet Hastanesindeki yolsuzlukları
neden yazmıyorsun gibi mailler geliyor. Kimisi yazılarım altına yorumlar
yapıp kızıp hedef aldıkları isimlere hakaret ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Msn’yi açtım bir paket gönderilmiş, burada sağlık
çalışanlarının idarecisi ve bazı sendika başkanları hakkında yazılar
göndermiş. İçine okuyamadığım Banka dekontları falan filan. Ben çok
okunan bir gazeteciymişim bunları yaz diye telkinde bulunuyor. Sonra
yine Somuncu Baba meyli kime aitse buradan, “falanın kaç kilo yazda
görelim” tahrikli bir yazı gönderilmiş.
Bunun kim olduğunu
araştırdım bulamadım, bir arkadaş, “ ağabey gönderde bir bakıp
araştırayım kimmiş bu adam” diyor. Bir bakıyorum benim araştırması için
gönderdiğim yazıyı orada bahse konu olan kimselere karşı internette
yayınlayacağım havası.
Yeni Hastane ile ilgili görüşmemi
yayınlıyorum, Hastanede çalışan bazı memurlar çekinmeden yorum yapıp
Milletvekillerini eleştiriyor. Hastanenin yapılamayacağını boş laflar
olduğunu çekinmeden yazıp eleştiri yapıyor. Anladım ki bu tür bilgilerin
tamamının menşei Devlet Hastanesi ve bazı sağlık kuruluşu
çalışanlarından çıkıyor.
Hiç tanımadığım bir Hastane çalışanı
tayin olmuş gitmiş ben sendika başkanıyım sen taraflısın neden
yazmıyorsun diye yazıyor. Neyi yazacağımı neler olduğunu nasıl
anlayacağımızı bende anlamadım. Kim ne yapıyor, nelerle uğraşıyorlar
belli değil.
Kim kime kızgın ise, kimin makam mevki meselesi ve
derdi varsa birilerini yıpratmak amacı ile saldırıyor. Burada sendika
ve kişisel çekişmeler olduğu açıkça belli. Birde ne cüretle asıl
işlerini bırakıp Milletvekillerini ve kurum Müdür ve idarecilerini
eleştiriyor. Hedefte sadece Milletvekillileri var Ak Parti teşkilatını
eleştiren yok, bu da kafa karıştırmıyor değil.
Bunları anlattıktan sonra, gelelim meselenin asıl içeriğine.

Hastanede yolsuzluk ve usulsüzlük varsa, neden bu insanlar
ellerindeki belge ve bilgileri yetkili kurum ve adli mercilere
vermezlerde, bana gönderiyorlar. Gazeteciysem ne ben ne valiyim, ne
savcıyım, nede kurum müdürü ve yetkilisiyim. Birde konunun aslı nedir,
ne derece doğrudur. Hastanede ne oluyor da bu kadar yıpratıcı ve
acımasız eleştiri yapılıyor. Hastane yetkilileri bu kadar aciz mi de
bunu yapanlara karşı gereğini yapmıyor.
Memurun asıl görevi
neler neden görevlerine bakmazlar? Devletin resmi kurumlarının teftiş ve
denetimini yapan müfettişleri yok mu? Kardeşim sen orada müfettişmisin,
kontrol memurumusun görevin ne durmadan yolsuzluk var deyip duruyorsun.

O zaman biz hangi devlet memuruna güvenip iş yaptıracağız?
Devletin memurunun şahsiyeti kişiliği ve namusu yok mu? Kimse bir yerde
görev yapmasın mı? Her çalışan memur ve idareciye hırsız yolsuz diye
suçlarsak kime güveneceğiz?
Adam Aksaray’dan ayrılmış gitmiş,
hala yazıyor sen taraflısın yazamazsın diye. Be kardeşim evet tarafım,
tarafsız gazeteci olur mu, Emin Çölaşan’ın bir tarafı varsa benimde
elbette var diyorum. Hemen arkasından bana Erdoğan Kaya Aksaray’ın Emin
Çölaşan’ı diye dedikodu yapıyor. Gazeteci olmasam bile kendimi Emin
Çölaşan’la kıyaslamam, benim bir inanç ve düşüncem var. İnancıma ters
birisi ile kendimi kıyaslamam bana züldür.
Hastane konusunda
elinde bilgi ve belge olanlar bana gönderme yerine yetkili mercilere
göndersinler. Birde gönderdiği bilgileri kendi isimleri yerine abuk
sabuk isimlerle göndermeleri zaten işin aslının olmadığını gösteriyor.
Birde ben her atılan taşın arkasına koşacak kadar jönü değilim. Eğer
koşan jönü bulursanız ona gönderin, meselenizi kendiniz halledin. Kimse
vuracağı kişiye beni siper etmeye çalışmasın, adam gibi elimde delil
olmadığı sürece kimsenin şahsının ve kişiliğinin hakkında yazı yazmam
mümkün değil. Hele özel hayatı ile ilgili kimsenin hayatı beni
ilgilendirmez, benim hayatımda kimseyi ilgilendirmez.
Uzun
lafın kısası Aksaray Devlet Hastanesinde bir düzenlemeye gerek var.
Burası cadı kazanı olmuş, durmadan dedikodu üretiliyor. Bu kimselere
gereken yapılıp hastaneyi huzura kavuşturmalılar. Varsa bu kişiler belli
kimselerdir, bulup çıkarılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.