Gazetecinin Misyon'uda Vizyon'uda Yok!

 


Bu gün Gazetelerden sansürün kaldırılışının 1
4. yıl dönümü.Ahmet Erbaş ağabey meslektaşlarımız içinde hem yaş, hemde meslekteki eskiliği yönüyle en kıdemlimiz ve tecrübelimiz olmasına rağmen Gazeteciliğe Kütahya’da başlayıp 1981’e kadar burada devam ettirmesinden dolayı ilimizin en eski gazetecisi değildir.


 Merhum Mahir Südemen üstadın Hakka yürümesinden sonra Ocak1976’da mesleğe başlayan ve aralıksız olarak Aksarayda  mesleğini devam ettiren olarak ilimiz genelindeki gazeteciler içinde bu mesleğin en kıdemlisi olduğumu için bu günkü yazımda bu unvanımla Aksaray’daki meslektaşlarımızla ilgili bazı tespitlerimi yazıyorum.!


   1976 DA GAZETECİLİĞE BAŞLADIĞINI SÖYLEYENLERİN


  KAYMAKAM YÜKSEL ÖZDEN’LE İLGİLİ TEK BİR HATIRALARI YOK!!!


Aksaray’da bu mesleği fiilen sürdürenlerin içindekilerden bir kaçı gerek olmamasına rağmen kendilerinin mesleğe başlama tarihini inadına üç dört yıl geriye götürüyorlar.


Bu mesleğe başlama tarihini 3 ila 4 sene geriye götüren ve bunuda her yerde kuru sıkı mermi sıkar gibi sıkanların bu iddiaları kuru sıkının sesi,ve dumanı olduğu halde onların o yıllarda seslerinin olmaması nedeniyle kuru sıkı kadar bile esemesi yok.!!!


Bunlar küçük çocukların” Benim babam senin babandan büyük” demeleri gibi illa da kendilerini meslekte üç ile dört yıl daha eski göstermelerine rağmen o yıllarla ilgili mülki ve mahalli idarecileri ve icraatlarını sorsan elifi görenin bunu mertek sanmasından öteye gidemezler.


Bu işkembeyi kübradan atanlara o yılları sorsanız o yıllarda meslekte olmadıkları ve bu nedenle de dönemin mülki ve mahalli idarecileriyle siyasilerini ve icraatlarını bilmediklerinden size bön,bön bakmaktan öteye bir şey yapamazlar.!!!


Çünkü 1989’dan bu yana Aksaray da göreve yapan Vali’lerin hiç birinin hizmet yönünden eline su dökemediği hiç bütçesi olmadığı halde karşılaşılan sıkıntıları yerinde pratik şekilde çözdüğü için kendisiyle ilgili yüzlerce hatıram bulunan.


Bunları her vesileyle onlarca yazım dada paylaştığım Aksaray’ın 1973-78 yılları arasındaki efsane Kaymakamı Yüksel Özden ve onun kurmay heyetiyle ve hizmetleriyle ilgili bir tek hatıralarının olmamasının yanında dönemin soy isimleri bir birine çok benzeyen bana kamu aleyhine olmamak üzere ağzından istediği demeci verme yetkisini veren ve beni oğlu gibi gördüğünü söyleyen Niğde Valisi ile Emniyet Müdürünün hakkında da bilgileri” Sıfır,Zero ve Nul’”dan öteye olamaz.


                  YANIMIZDA YETİŞENLERDENDE


                 İDİALİSTLİK’TE VEFA’DA GÖRMEDİM!!!


İlkokuldan vefat ettiği 24 Aralık 1993’e kadar hiç ayrılmadığımız.Başta Aksaray’ımızın vilayetlik kıvılcımını birlikte yakıp, sonuçlanıncaya kadarda birlikte istikrarlı,sabırlı bir şekilde yürüttüğümüz,.


Yine bu çerçevede ömrümüzü şehirlerin atası,onlarca ilkin ve tekin merkezi,Evliyalar otağı Aksaray’ımız ve Türkiye’mizin birinin bin olmasıyla,birlik ile dirliğinin devamı için geçirdiğimiz can dostum ve kardeşim, meslektaşım Gazeteci-Yazar merhum Çapan Tekeli’yle ayrıca da direk ve dolaylı olarak ilimiz ve ülkemizdeki halen mesleğini sürdüren bir çok gazetecinin yetişmesine veya mesleğe girmeleri konusunda ilham olmaya da vesile olduk.


O günden bu yana merhumla birlikte veya benim direk veya dolaylı olarak yetiştirdiğimiz, mesleğe girmelerine vesile olduğumuz veya mesleğe girmelerinde ilham verdiğimiz.


Bu mesleği yürütenlerin içinde maalesef şimdiye kadar bizim yaptığımız gibi Aksaray’ımız ve Türkiye’mizin birinin bin yapılması ve ahde vefanın gereğini yapanlar çıkmadı.


Bizim yetiştirdiklerimiz, yetişmelerine direk veya dolaylı olarak vesile olduklarımızın yanı sıra şu anda Aksaray’da bu mesleği yapanların yanında özellikle Basın yayın kurumlarının sahiplerinin çoğunluğunun ise mesleğimize sadece ticari olarak bakmaları.


Yayın organlarını sadece resmi ilan aracı ve matbaalarıyla mesleklerine lokomotif olarak görmeleri nedeniyle kurumlarının bir yayın politikaları olmadığından misyonlarıda vizyonlarıda yok.


Basın yayın organlarının sahiplerinin geneli yukarıda da belirttiğim gibi gününü gün ederken muhabirlik yapanlar onlardan çokmu farklı?


Nerde? onlarında genel çoğunluğu bizlerin mahalli gazete yayınlarken bu gazetelerimizde yayınladığımız haberlerin tamamına yakınını bulup yazmamızın aksine günümüz muhabirlerinin genel ekserisi Belediye, Valilik, Emniyet, Üniversite ve Meslek Kuruluşlarıyla Sivil Toplum Kuruluşları tarafından atılan haberlere gözlerini dikmişler.


Buralardan gelenlerin virgülüne bile dokunmayarak aynen yayınladıklarından mahalli yazılı ve görsel yayın organlarının haberleri yan yana konduğunda bunların bir birilerinden farksız olmaları nedeniyle sanki tüm mahalli yayınlar birer resmi gazete, Tv veya Radyo gibi.


Bu umursamazlık ve hazırcılık nedeniyle bilgi ve görgülerini arttırarak öğrendiklerini okuyucu, dinleyici ve seyircileriyle paylaşmaları gerekenler okumadıklarından, araştırmadıklarından sürmanşet, manşet veya aşağıya hangi haberi koyacaklarını, yayınlayacaklarını, yani hangi haberin ne kadar değerinin bile olduğunu bilenlerin sayısı bir elin parmağını geçmez.


Yani lafın özü ne Basın Yayın organlarının genel ekserisinin nede burada görev yapan gazetecinin, nede bu basın yayın organlarının mensuplarının çatısı olan cemiyetlerinin mesleki bilgileri yeterli nede misyon’u ve vizyon’ları var.


Meslekle ilgili yeterli bilgilerinin olmamasının,en basitinden haberciliğin kalıbı olan ̶
;5 N ve 1 K”nın bile bilinmemesinin yanında meslektaşlarımızın genel,hatta ezici çoğunluğunun misyon ve vizyonlarının da olmaması nedeniyle istisnayı bozmayacak sayıda olanların dışında kalanlarının tamamına yakını rutin ve vasatla gününü gün ediyor.


Osmanlı devletinde sansürsüz gazetelerin ilk basıldığı günün hatırasına bu gün1
4. yıl dönümünü idrak ettiğimiz günün tüm insanlık alimiyle ve bu insanlık aleminin meslek erbabıyla birlikte bizim meslektaşlarımızın da meslekleriyle ilgili yeterli bilgi ile görgüye sahip olmaları ve bu bilgiyle görgülerinin ışığında  birer misyon ve vizyon sahibi olmaları.


Ayrıca da bu çerçevede her kesin birer mefkure sahibi olarak Aksaray’ımızla, ülkemizin birlik ile dirliğiyle birinin bin olmasının, demokrasimizin en yüksek seviye çıkartılabilmesi.


Bu çerçevede insan hakları, fikir ve vicdan ile din hürriyetinin maksimum seviyede sağlanması için mefkurelerinin ve misyonlarının gereğini yapmaları, yaptırmalarına vesile olması dileğiyle ̶
;24 Temmuz Gazeteciler Günü” tüm meslektaşlarımıza kutlu olsun.


       Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.