Erdem Baysal :Gelir Dağılımındaki Adaletsizlik Dayanılmaz Boyutlara Ulaştı

Erdem Baysal :Gelir Dağılımındaki Adaletsizlik Dayanılmaz Boyutlara Ulaştı

Saadet Partisi İl Başkanı Erdem Baysal yaptığı yazılı açıklamada, milli gelir paylaşımındaki adaletsizliğin dayanılmaz boyutlara ulaştığını ve adeta bir sosyal heyelan gibi ülkemizin geleceğini tehdit ettiğini belirtti.



Saadet Partisi İl Başkanı Erdem
Baysal yaptığı yazılı açıklamada, milli gelir paylaşımındaki adaletsizliğin
dayanılmaz boyutlara ulaştığını ve adeta bir sosyal heyelan gibi ülkemizin
geleceğini tehdit ettiğini belirtti. Baysal, iktidara seslenerek ̶
;Bu modası geçmiş, İMF patentli Fischer-Derviş Ekonomi
Modeli’nden vazgeçin! Ülkemizde gelir dağılımındaki adaletsizlik dayanılmaz
boyutlara ulaştı. Bir avuç yerli ve yabancı rantiyeci zenginleşirken halkımızın
büyük bir bölümü yoksullaşıyor. Ayağımızın altındaki toprak kayıyor. Sosyal bir
heyelanla karşı karşıyayız. İktidar ve muhalefet olarak lütfen kayıkçı
kavgasını terk edin! Çözüm üretin! Yoksa ufukta görünen sosyal tufanın enkazından
kendinizi, makam ve mevkilerinizi kurtarmazsınız” dedi.



            SP İl Başkanı açıklamasının
devamında şunları belirtti: ̶
;Ülke ekonomisinin rakamsal büyümesi önemli bir
göstergedir. Üretilmeden tüketim olmayacağına göre, üretim artırılarak toplumun
tüketimi artırılır ve refah düzeyi yükseltilir. Tüketmeden önce, tüketilecek
mal ve hizmetlerin reel olarak artırılması ekonomi politikasını temel
hedefidir. Başarılı ekonomi politikaların temel hedeflerinden birisi ve belki
en önemlisi ekonomik büyüme sürecine süreklilik kazandırılmasıdır. Toplam
üretimi artırmaktır.
Devletin asli görevlerinden biri de üretilen milli
hâsılanın toplumu oluşturan kitleler arasında adil paylaşımını sağlamaktır.
Devlet, toplumu oluşturan çok az sayıda insanı Karun gibi zenginleştirir ve çok
sayıda insanı da yoksulluğa mahkûm eder ise, asli görevini yerine getirmemiş
olur.



            Bugünkü iktidarın, köhnemiş İMF
patenli Fischer-Derviş Ekonomi Modeline dayanarak geliştirdiği mevcut çarpık
ekonomik yapının ürettiği ekonomik sorunlar halkımızı yoksullaştırmakta ve
paylaşımdaki adaletsizliği artırmaktadır. Yolsuzluk ve yoksulluk sosyal barışı
tehdit etmekte ve adeta ayağımızın altımızdaki toprağın göçmesine ve kaymasına
ortam hazırlamaktadır.
Milli gelirin paylaşımındaki adaletsizlik, bir avuç
insanı Karun gibi kısa zaman içinde zenginleştirirken kitleleri
yoksullaştırmakta ve yardıma muhtaç hale getirmektedir. Şimdilik sesini
yükseltmeyen kitleler iş, aş ve adalet istemektedir. Bazı yöneticilerimiz,
rakamlarla gerçeği gizlemeye çalışmaktadır. Giderek artan nimet-külfet
paylaşımındaki adaletsizlik, sosyal barışı altüst edecek sosyal felaketin
habercisidir.



Türkiye gelir dağılımı bakımından dünyanın en adaletsiz
paylaşımının bulunduğu ülkelerden biridir. TÜİK verilerine göre, 2

8 yılında
en alt yüzde 2
’lik hane halkı gelirinin toplam gelir içindeki payı %5,8
dolayında iken en üst yüzde 2
’lik grubun toplam gelirden aldığı pay %46,7
dolayında olduğu görülmektedir. Bu verilere göre, üst gelir grubu olan son
yüzde2
’lik grubun geliri, en düşük yüzde 2
’lik grubun gelirinden 8,1 kat daha
fazladır. Türkiye’de son iki yılda paylaşımla ilgili veriler henüz
yayınlanmadı. 2

9 ve 2
1
yıllarında da paylaşımdaki adaletsizliğin arttığını
tahmin etmekteyiz. Çünkü asgari ücrette, işçi ve memur maaşlarında enflasyonu
bile telafi edecek reel artışlar sağlanamadı. Bankaların para ticareti ile gelirlerini
aşırı denecek düzeyde artırdıkları bir ülkede paylaşımdaki adaletsizliğin
artacağını tahmin etmek yanlış olmayacaktır.”



Baysal açıklamasını şöyle
bitirdi: ̶
;İktidar ve ana muhalefet bu tehlike alametlerini görmüyorlar. Çare ve
çözüm üretecekleri yerde kayıkçı kavgasına devam ediyorlar. Mevcut siyasal
iktidar, paylaşımdaki adaleti sağlayacağına; adalet saraylarının büyüklüğü ile
yaptıkları cezaevlerinin sayısı ve konforuyla, 
sayıları sürekli artan yoksullara yaptıkları kömür yardımı ve
dağıttıkları yeşil kart sayısıyla ve ülkeye giren sıcak para miktarıyla
övünmektedir. Bu sosyal ve ekonomik tufana önlem almak iktidar sahiplerinin
boynunun borcudur.”




HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.