ENGELLİLİK BİR KADER DEĞİLDİR

ENGELLİLİK BİR KADER DEĞİLDİR

Ak Parti Aksaray Milletvekili Aday Adayı Dr. Hüseyin Sarıkaya engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözümleri hakkında bilgiler verdi.

Ak Parti Aksaray Milletvekili Aday Adayı Dr. Hüseyin Sarıkaya engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözümleri hakkında bilgiler verdi.

Sarıkaya yaptığı açıklamada ̶
;Günümüz Türkiye'sinde engellilerin toplumla bütünleşme yönünde yoğun sorunlar içinde yaşadıkları bilinmektedir. Birleşmiş Milletler Sakat Hakları Bildirgesinde "Kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri (bedensel ya da sonradan olma) her hangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar" sakat olarak tanımlanmaktadır. Engelli sözcüğü genelde hareket yeteneği sınırlanmış bireyi çağrıştırmaktadır. Hareket yeteneğini sınırlayan nedenler ise doğuştan getirilen, doğum sırasında karşılaşılan ya da sonradan yaşanan bir hastalık veya kaza sonucu ortaya çıkan bir işlev bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir. Bireyin fiziksel işlevlerindeki bozukluk ve bunların hareket yeteneğinde yarattığı eksiklik ve güçlük, onu toplumun diğer bireylerinden farklı kılar. Bu farklılık engellilerin yaşadığı ayrımcılığın da asıl nedenidir. Bilindiği gibi her türlü ayrımcılığın temelinde farklı olmak, yani "alışılmamış özelliklere" sahip olmak vardır. Toplumun dışlayıcı tutum ve davranışları da engellilerin topluma eşit bireyler olarak katılmasını önler, bireyi toplumdan uzaklaştırır” diyen, Sarıkaya konuşmasına şöyle devam etti. Engelliliğe neden olabilecek durumların ortaya çıkartılması, değerlendirilmesi ve bunların giderilmesi konularında etkili programlar yapılmalıdır. Söz konusu programlara engellilerin, ailelerinin ve ilgili kuruluşların katılımı büyük önem taşımaktadır. Engelliliğin önlenebilmesi için erken tanı, ilk yardım, erken müdahale, erken bakım ve koruma önemlidir. Ayrıca sağlık personelinin yetiştirilmesi, sağlık alt yapısının ve sağlık sigortasının engellileri de içerecek şekilde geliştirilmesi ve tüm topluma yaygınlaştırılması bu açıdan önemli konulardır.

Engelliliğin nedenleri dikkatle incelenirse, bunların çok önemli bir bölümünün kaçınılabilir, önlenebilir nedenler olduğu görülecektir. Doğuştan gelen engellilik nedenleri arasında bir takım genetik nedenler, akraba evliliği, gebelik sırasında annenin karşılaştığı travmalar, hastalıklar, ilaç kullanımı, ışına maruz kalmak, annenin alkol ve madde bağımlısı olması, kötü beslenmesi gibi nedenler görülmektedir. Doğum sonrasında karşılaşılan olaylar arasında ise iş kazaları, ev kazaları, trafik kazaları, savaşlar, terör olayları, endüstriyel kazalar, deprem ve benzeri yıkım olayları, büyük sanayi kazaları v.b temel engellilik nedenleri arasındadır. Bunların büyük çoğunluğunun da önlenebilir nitelikte nedenler olduğu anlaşılmaktadır. O halde "engellilik bir kader değildir". Gerekli önlemler alındığında, bilinçli bir toplum yaratıldığında, engellilik büyük oranda önlenebilir. Bunun için insana her şeyin üstünde değer veren bir anlayışın toplumda benimsenip yerleştirilmesi gerekir. Bu nedenle engelli sorunlarına eğilirken, ısrarla üzerinde durulması gereken konu engelliliğin oluşmasını önlemek olmalıdır.

Engelliler sosyal güvenlik kapsamında korunmalı, onlara yeterli düzeyde gelir desteği sağlanmalı, engellilerin kendi kendilerine yeterli olabilmesi için meslek edindirilmeleri ve işe yerleştirilmeleri sağlanmalıdır. Asıl olan engelli de olsa her bireyin topluma çalışarak üretken bir birey olarak katılmasıdır. Topluma katılmalarının önündeki en büyük engellerden biri ulaşım, fiziksel çevre ve konut sorunudur. Yollar, kaldırımlar, kamu binaları, parklar ve bahçeler, okullar, içinde yaşanılan konutlar, ulaşım araçları ve bunun gibi daha bir çok fiziksel çevre unsuru, engellilerin topluma katılmasının önünde ciddi birer engel oluşturmaktadır. Bütün bunlar, engellilerin topluma katılmasını, toplumla bütünleşmesini kolaylaştıracak bir biçimde tasarlanabilir ve geliştirilebilir. Engelleriyle bağlantılı bir eğitim ve rehabilitasyon olanağından yararlanması, programlara engelli ailelerinin katılımının sağlanması, engellilerin gereksinimlerini karşılayacak yeterlikte olması onları toplumsal yaşamla bütünleştiren en önemli etkendir.

Bu konuda çalışmalar yapan hükümetimiz çıkardığı torba yasada, pozitif ayrımcılık maddeleriyle engelli sorunlarının çözümüne katkı sağlamıştır. Torba yasayla;

Özürlülerin Devlet memurluğuna alınmalarına ilişkin sınavlar ilk defa ayrı zamanlı ve merkezi olarak yapılacaktır.

Özürlü memurlara isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecektir.

Özür durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğlen dinlenme süreleri özürlüler için farklı olarak belirlenebilecektir.

Sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak çalışmayan, sosyal güvenlik kurumlarından ya da yabancı bir ülke sosyal güvenlik kurumundan bir gelir veya aylık almayan ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü belli oranda kaybedenlere çeşitli tutarlarda aylık bağlanması, bu aylığı almakta iken vefat edenlerin eş ve çocuklarına aylık bağlanması, ayrıca aylık bağlananların kendisi ile eş ve çocuklarının tedavi giderlerinin Yeşil Kart verilerek karşılanması sağlanacaktır.

Trafik kazaları genellikle uzun süreli tedavi gerektiren geçici ya da kalıcı özürlülük durumlarına sebebiyet vermekte olup  uzun süreli ve yüksek maliyetli tedavi gerektirmektedir. Bu düzenleme ile kapsamdaki tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması sağlanacaktır.

Görme özürlülerin  talepleri halinde imzalarında şahit, talep olmazsa imzalarını el yazısı ile atmaları  hakkı verilecektir.

Ülkenin geleceğine ışık tutacak ve sağlıklı nesillere kavuşmamızı sağlayacak tüm bu önerileri hayata geçirecek olanlar, şüphesiz ki, ülkeyi yönetmeye talip olan siyasi kadrolardır. Bu nedenledir ki, ülke sorunlarının çözüm yeri olan Yüce Meclis’te, sizleri temsil edecek kadrolara aday olan bizlerin, görev ve sorumluluk bilinciyle, mevcut engellilerin sorunlarını sosyal devlet, çağdaş toplum anlayışı ile çözmeye  çalışması, yeni engelli doğumlarını önleyecek hukuki alt yapıyı oluşturarak, mutlu, sağlıklı bir toplumun oluşmasında katkı sağlaması, bu uğurda hizmet üretmesi ve çözümler getirmek için var gücüyle çalışması vatana hizmet borcumuzdur.




HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.