Aksaray Medyayı Çözerken

                Aksaray’ın medyayı, yani ulusal medyanın önemini çözdüğünü söylemek için belki biraz erken. Bununla beraber biz hüsnü nazar ediyor ve böyle telakki ediyoruz. Öte yandan elbette son iki yıldır belli oranda bir kıpırdanma olduğu kesin.

                Söz konusu kıpırdanmaya kim karar verecek? Medya Dr zaten bu hususla ilgilendiği için güzel görmek istiyor olabilir. Gerçekten bir ulusal medya kıpırdanması olup olmadığına, İstanbul’da, Antalya’da vs yaşayan, Aksaray dâhilinden haber alamayan hemşerilerimiz karar vereceklerdir. Onlar günlük yaşantılarında rutin devam ederlerken şayet, Aksaray da TV’lerde yer almaya başladı şeklinde bir farkındalık yaşıyabiliyorlar ve kendi aralarında bu yönde mütealalarda bulunuyorlarsa gerçekten ulusal kıpırdanma yaşanıyor demektir. Medya Dr’ye doğrudan bu yönde bir duyum ve mesaj gelmediğini belirtelim.

                Ulusal, ulusal derken geçenlerde Aksaray, Bugün TV’ye çıktı. Bir yemek programı idi. Aksaray’da hizmet veren iki üç lokantamız program sunucusunu (bir gurme) ağırladılar. Sunucu, tattığı hemen hiçbir ürüne olumlu yorumda bulunmadığı gibi bazı eleştiriler de getirdi. Eleştirilerinin esası, kendisinin önüne konan yemeklerin özgün olmaması yönünde idi. Testi kebabı ve kiremitte balığı doğrudan bir Nevşehir lezzeti olarak zikretti. Oysaki Kapadokya’nın ortak lezzetleri olma durumunu düşünemedi. Sağ olsun işletmecimiz de gereken cevabı veremedi. Sadece ürünlerinin Hasan Dağı’ndan olmasını yönünü vurgulaması başarıydı. Orası neyse de, sunucu Helvadere’de ayaküstü kurulan köylü pazarını gezdi. Ürünlerin organik olmasını sık sık vurguladı. Bir köylü ile sıcak diyaloga girmedi. Yahut bir hemşerimiz lafı gediğine koyamadı. Belki de programın formatında bu yoktu. Peki, Medya Dr asıl nerede üzüldü? Sunucu o pazarda ürünlere bakarken, çok belli ki özgün bir ürün bakmaktaydı. Bir ara ayakta duran beyaz bir çuvalın ağzından içeri baktı ve eliyle içini hafifçe yoklayarak bu ne diye sordu. Öteden bir emmi, pekmez, kabak .. vs. geveledi. Ah, ah, programın döneceği an o an idi. Özgün ürün arayan ve bu konuda sonuna kadar haklı olan sunucu o kadar yaklaşmıştı ki. Ama olmadı. O emmi, sunucudan gelen, maçın asistini kaçırdı. O ürün, kabak ağdası idi. Gerçekten şehrimize ait en özgün ürünlerden biridir ağda. Kabak ağdası ve başka çeşitleri ile hemşerilerimiz iyi bilir. Hatta Medya Dr. yine duramamış ve kıymetli emmioğlu Hüseyin ağabeyisi ile Aksaray’da birkaç lokantaya, ağda yaparak müşterilerine tatlı olarak sunmalarını teklif etmişti. Neydi amacı? Bu yerel ürünümüz genelleşsin. Bir hususî lezzetimiz markalaşsın idi. Bilmem arkamızdan ne dediler? Belki de kafalarına yattı. Ne olursa olsun bizim mücadelemiz sürecek.

                Program boyunca Aksaray’dan görüntüler geçti. 800 yıllık tarihî köprülerimiz yokmuş gibi, nereden bulunduysa bir demir köprünün üstünden sunucunun geçtiği görüntüler defalarca geçti durdu ekrandan. Medya Dr’ye göre, burada program yapımcısının hatası kadar, her kim davet ettiyse şehrimize ya da kimler ağırladıysa onlar kusurludur. Medya Dr. yine de teşekkür ediyor o davetçilere ve ev sahipliği yapanlara. Gerçekten bazen reklamın iyisi kötüsü olmaz. Ancak şayet program yapımcısının kusuru değilse, şehrimize davet edenlerin, Aksaray değerlerini sergilemek noktasında daha hassas ve danışıcı olmasında yarar görüyoruz.

                Program bir başka lokantaya gitti. Orada da Adana kebap ikram edildi. Tek farkı uzun olması idi. Zaten önyargılı olduğu anlaşılan sunucu tatmadı bile. Öte yandan programın Aksaray’a getirilmesinde sanki bir zorlama vardı. Sunucu sanki zoraki gelmişti. Ancak şehrimize geldiği andan itibaren hoş karşılanabilir ve müspet tutum takınması temin edilebilirdi. Hâsılı kelam, o programda Aksaray iyi sınav vermedi. Sunucunun son sözleri ise haddi aştı; her ne kadar Aksaray, Anadolu’nun köklü diğer şehirleri gibi olmasa da şeklinde ifade ettiği sözler, şehrimizin kendisine iyi anlatılamadığını kanıtlıyordu.

                Olsun. Medya Dr yine de memnun. Herkes sağ olsun. Feshane Aksaray Günleri’ni yazmadık. Kanal 7 var olsun. 4 dakika ayırdı Aksaray’a. Diğer bazı kanallar da yer verdi. Emeği geçenler sağ olsun. Bize icracı insanlar lazım. Çenesi çalışanların, Aksaray tanıtılmıyor demeye hiç hakkı yok. Kimse topu taca atmasın. Aksaray ve Ulusal Medya işi sadece Belediye’nin, Turizm Kültür Müdürlüğü’nün işi değil. Bu konuyu ayrıca yazalım inşallah.

                Vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.