AKSARAY IN SESİ

AKSARAY IN SESİ

Merhaba Aksaray. İçinizden yetişmiş bir evladınız olarak yayına giren yeni gazetemizde bundan sonra beraber olacağız. Aksaray’ımızın kanayan yaralarını, geçmişini ve geleceğini beraber bu köşemde gündeme getireceğiz ve tartışacağız. Ben eski Aksaraysporlu ve Kurtuluşsporlu Zekeriya GENÇ.

Aksaray 1924 yılında vilayet olmuş, 1933 yılında vilayetliği elinden geri alınmıştır. Bence Aksaray’ın şu anki durumu vilayetliğinin elinden alınması ile birebir bağlantılıdır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra iller bazında büyük gelişmeler arz etmiş, ilçelerde bu gelişmeleri gösterememiştir. İllerde yatırım programları İl Genel Meclislerinde değerlendirilmekte İl Genel Meclisleri Vali veya Vali Vekili başkanlığında toplanmakta ve sorunlar burada tartışılmaktadır. Büyük başın derdi büyük olur düşüncesi ile il merkezleri dururken ilçelere yapılacak yatırımlar ikinci planlarda kalmıştır. Yani güzel Aksaray’ımız yıllarca Niğde’nin gölgesi altında ezilmiştir. Gerçeğinde Aksaray toprak büyüklüğü, nüfus büyüklüğü ve yerleşim yerinin merkezi olması gibi büyük avantajlarını kullanamamıştır. 

Bakanlıklar tarafından illerde yeni planlanan bütün yatırımlar önce Niğde’ye yapılmış, artan ufak tefek yatırımlar varsa onlarda Aksaray’ımıza lütuf olarak yapılmıştır. Bunlardan en basiti Şeker Fabrikası, Çimento Fabrikası ve Üniversite gibi.  

* * *
Aksaray’ımızın şimdiye kadar geciken bir gelişme göstermesinin odak noktası buradadır. Tıpta bir deyim vardır ̶
;Teşhis, tedavinin yarısıdır.” yani teşhisi konulduktan sonra tedavi yolları alternatif olarak üretilebilir.

Üniversitede, Fabrika Organizasyonu dersi görmüştük. Bu dersin ana teması fabrikanın en verimli üretimi yapacak şekilde planlanması hakkındadır. Bir fabrikanın yapılışında altyapı araştırılırken en önemli üç tema vardır:
1- Hammadde 
2- Ulaşım
3- İş gücü ve diğerleri

Ben Aksaray’ın gelişmesini bu Fabrikanın kuruluş amacı ile aynı görüyorum. Bu kriterlerden iş gücü kriteri Aksaray’ımızda fazlası ile vardır. Hammadde Aksaray’ımızda yetiştirilen ve yer altı zenginliklerinden çıkan maddeler de yeterince mevcuttur. Geriye kalan en önemli kriterimiz ise ulaşım olup, asıl kanayan yara buradadır. Bu yarının tedavi edilmesi gerekmektedir.

Ulaşım şehirleşmenin direği olup, dört ana dalda birleştirilmiştir.
1- Kara yolu
2- Demir yolu
3- Hava yolu
4- Deniz yolu 
3. kriterde sayılan hava yolu taşımacılığı ile 4. kriterde sayılan denizyolu taşımacılığı Aksaray’ımız için ikin-cil planda kalmaktadır. Diğer iki kriterden karayolu taşımacılığı ilimizde müsait olup, son yapılan yollar ile bu sorunu hükümetimiz kökünden halletmektedir. Fakat asıl toplu taşıma ve nakliye için gerekli olan demiryolu Aksaray’daki gelişmenin önündeki en büyük settir. Demiryolu taşımacılığı bir ilin sanayisinin gelişmesi için en büyük gereklerden biridir. Tabi ki bunu denize sahili olan iller için göz önünde bulundurmamak gerekir. Önemli olan toplu taşıma ile üretilen mamullerin veya çıkartılan hammaddelerin en ekonomik şekilde yerine ulaştırılmasıdır. Bunun içinde yapılması gereken; karada gideceği mesafeyi, en ekonomik taşıma olan demiryolu ile geçip ondan daha ekonomik taşıma imkanı sağlayacak deniz yoluna yetiştirilmesi olmalıdır. Eğer demiryolu ile gideceği yere nakledilmesi mümkünse birinci öncelik bu olmalıdır.

Biz bu ana hatları Aksaray için düşünürsek demiryolu ağı ile en yakın sahillere ve ana şehirlere bağlanmayı sağlamak gerekmektedir. Aksaray’ın fabrikalaşma konusunda gelişmesinin mutlaka sağlanması ve bunun içinde demiryolunun Aksaray’a mutlaka getirilmesi gerekmektedir. Bunun içinde Ankara, Konya ve Ulukışla hatları buna çok müsaittir. Bütün ilgililerin üzerine düşen görevi yapacağı ümidi ile saygılar sunarım.






 

 


cellPadding=
border=
>



Zekeriya GENÇ - [email protected]

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.