AKSARAY İLİ SAHİPSİZ !




NE ARAŞTIRAN NE SAHİP OLANLARI
DEĞERLENDİREN



NEDE VERİLEN BİLGİLERİN GEREĞİNİ
YAPAN VAR!



 



   
Çok merak ediyorum bir elin parmaklarını biraz geçen,fakat iki elin
parmaklarına ulaşamayan idialisitlerin dışında kalan ilimizde görev yapan
Mülki,Mahalli ve atanmış kumu görevlileri ile siyasilerin dışında kalanlar
uyumak için yastıklarına başlarını koyduklarında o gün görevlerinin gereğini
hakkıyla yaptığına inanarak huzur içinde uykuya dalabiliyormu? !



    
Ben huzur içinde uykuya daldıkları kanaatinde değilim çünkü bulundukları
makamın gereğini maalesef yapmıyorlar. !



          AKSARAY İLİ SAHİPSİZ !



    
Eğerki kamu görevlileri ile siyasiler uyumak için başlarını koydukları
yastıkta huzurlu bir şekilde uykuya dalabilme rahatlığına sahip olsalardı şu
andaki sahipsizliğimiz ve bu sahipsizliğin sebep olduğu olumsuzluklar
olurmuydu?



    
Eğer ilgili ve yetkililerimiz işlerinin gereğini yapmış olsalardı
öncelikle Aksaray coğrafyasını,bu coğrafyada yer altında ve üstünde bulunan
madenler ile ağaçcıl ve otçul nebatlarımızı,yabani hayatta yaşayan etçil ve
otçul hayvanları.



    
Akla gelebilecek tüm hastalıklara deva oldukları buralardan
yararlananlardan alınan sonuçlarla sabit olan soğuk sıcak banyo ve içmece
termallerimizi,madenlerimizi,tabiat anıtlarımızı,her türlü depolamada
kullanılabilecek nice nice yüz bin,hatta milyon tonları alacak doğal kuru
ve  yaş gıdalarda dahil her türlü emtiayı
depolamaya müsait yerlerimizi.



    
Her gün bir milyon turisti gezdirip bunların birbirini görmeden bu
gezilerini tamamlayacağı yer üstü ve altı tarihi ve turistik değerlerimizi
bilirler ve bu bildiklerini değerlendirirlerdi.



    
Bunu yapmadıkları gibi birde aşağıda daha önce yazdığım ve gereği
yapılmayan yazı ile sanki Aksaray turist kaynıyormuş gibi şehrimizin en önemli
5 giriş ve çıkışına ̶
;Göreme”isminin konmasına izin vermezlerdi.



   
Haydi bu isim yazılmış bunun gündeme gelmesinden sonra aradan 2 yıl’a
yakın zaman içinde bu levhalar değiştirilmezmiydi.



   
Daha doğrusu bunların değşitirilmesini engelleyecek ne vardıki bu zamana
kadar yani geçitğimiz ayın sodnunan kadar beklediler?



      Fakat yazının girişindede belirttiğim
gibi iki elin parmaklarını bulamayanların dışında kalanlar ne görevinin
gereğini, nede  kendilerine bildirilenin gereğini
zamanında yapıyor veya yaptırıyorlar.!



    
Kanıtmı?



   
Alın size kanıt;



   
13.
4.2
11 Çarşamba günü” SARIYAHŞİ’NİN ŞİFALI
SUYU AKIYO BİZ ARDINDAN AVAL,AVAL BAKIYORUZ ! Başlığı altında yayınladığım
yazımda;” 3 Şubat Perşembe günü Vali Orhan Alimoğlu tarafından önce Saat
14.

’e, ardından 14.15’e ve daha sonra ise 15.3
’a ertelenen randuvuda
yaklaşık olarak yarım saat kendisiyle yaptığım görüşmenin ilk 5 dakikası hoş
beş hal hatır sormayla geçti.



 Geriye kalan 25 dakikalık
zamanda kendisiyle göreve başlamasından 4 ila 5 ay sonra yaptığımız ilk
görüşmede verdiğim gurbetçilerimiz ile yer altı ve üstü zenginliklerimizle
ilgili bilgiler için ne yapılabildiğini.



    Daha sonra sırasıyla
sanki Aksarayda hiç tarihi ve turistik yer yokmuş gibi şehrimizin önemli giriş
ve çıkışlarına konan mecburi yön olarak sevk edilen”Göreme” levhalarını,
Sarıyahşi, Ortaköy ve Ağaçören’in Kırşehir tarafından istenmesini, Kara
yollarında Aksaray’ın kaç km olduğunu gösteren levhaların olmamasını, bundan
dolayı tanıtımda dahil bu yollardan faydalanamamamızı.



Gazeteci –Yazar Ahmet Erbaş ağabey ve işadamı Haydar Acar’ın kayın
pederi merhum Tornacı Hamza Öztürk’ün Aksaray genelinde onlarca yıl süren
araştırmaları sonucu sahip olduğumuz madenlerimizle ilgili bilginin vefaat
etmeden önce neden kendisinden alınmadığını.!



Yeni Valilik binasıyla, Emniyete buralarda işlem yapanların ortak
olarak kullanabilecekleri, hem zaman hemde şehir merkezi ile maliyeye gidip
gelme sıkıntısını ortadan kaldıracak olan Maliye ve Ziraat Bankası veznelerinin
konmasını, Susadı nın harabeye dönen geçmişi Ulucamii’den bile eski olduğu
bilinen tarihi camisini, Milli Eğitim karşısındaki Selçuklu hamamının
restorasyonunu.



Tarihi Şifahanenin durumunu ve yapılması gerekeneleri, Memeli
kaya, Ilısu köprüsü, Taptuk Emre ve Battal Gazinin ayak izlerini, Yanyurt
köyündeki Dinazor ayak izlerini, Aksarayın her yerinde bulunan her türlü
milyonlarca ton malın depolanabileceği doğal 
depolarını, Aksarayda 1977 yılında petrol bulunduğu halde kapatılan
kuyuları, var olan  envantere girmeyen
madenlerimizi.



En son olarakta Sarıyahşi ilçemizdeki şifalı termalin
değerlendirilmesi konusunda gerekenin yapılmasını dilerken termal veya şifalı
su denince sadece Akla zıga nın gelmemesini belirttim.



SARIYAHŞİ’NİN
ŞİFALI TERMAL SUYU VE MADENLERİ



 Sarıyahşi ilçemizde bulunan
şifalı su ve diğer zenginlikleriyle ilgili ilçenin internet sitesinde verilen
ve bölgenin geneli tarafındanda bilinen bilgide”
Doğal
kaynak suyu: 

 
Sarıyahşi İlçesi ve Bekdik köyü arasında bulunan ve
halkımız tarafından içmece olarak bilinen bir doğal su kaynağı bulunmaktadır.



Bu doğal suyu sabah aç olarak içen kişilerin
çeşitli iç hastalıklardan ve cilt hastalıklarından kurtulduğuna inanılmaktadır.



Konu ile ilgi olarak yerinde inceleme ve araştırma
yapan Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Jeoloji Yüksek Mühendisi Adem
AKBAŞLI’ nın raporunda; ̶
;Kızılırmak’ ın güney
yamaçlarında yer alan içmece olarak adlandırılan yerde oldukça geniş bir alanda
önceki sıcak su çıkışlarının tortusu olan traverten ve oniks oldukça geniş bir
alana yayılmış vaziyettedir.



     
Ayrıca çevrede oluşturduğu aliterasyondan hareketle bölgede sıcak su
çıkışı ile birlikte sulu veya susuz olarak bol miktarda co2(Oksijen) çıkışı
olmuş ve hala bu çıkış devam etmektedir.



         Bölgede gözlenen kaya birimleri;
travertenler, oligomiyosen yaşlı jipsli seviyeler, paleosen yaşlı granitler ve
Kırşehir metamorfitlerine ait mermerlerdir.



    
Sıcak su ve co2 çıkışları; Kızılırmak vadisini kesen K-G doğrultulu
normal atımlı fay ile D-B doğrultulu fayın keşisme noktalarında olmuştur.



     
Rezervuar kayanın mermer olduğu bu bölgede yukarıya granitlerdeki
çatlaklar boyunca ulaşmakta ve oligomiyosen içerisinde yayılarak
yüzeylenmektedir.



      
Oligomiyosanlerdeki jipslerden de etkilenerek bünyesine bol miktarda
sülfat iyonu alarak yüzeye ulaşmaktadır. Kızılırmak vadisinin kuzeyindeki
Karakurt kaplıcalarıyla benzer yapısal özelliklerle kontrol edilen bu
kaynakların sıcaklıklarının düşük (26-28 c) olmasının nedeni, derinden gelen
sıcak akışkanın yukarılarda granit çatlaklarında dolaşan soğuk su ile yine
oligomiyosendeki sülfatlı soğuk suyun karışmasındandır.



        Zira bu sulardan çok daha sıcak olan
Karakurt kaplıcalarındaki sülfat oranının daha düşük olması, bu suya soğuk
karışımının daha az olduğunu göstermektedir



          Sonuç olarak, bu bölgedeki sularda
Kırşehir Terme ve Karakurt kaplıca sularıyla aynı sıcaklıkta ve orijinlerinin
aynı olduğu ve yüzey sularının alimine ederek daha sıcak su alınması mümkündür”
demektedir.



  Vali beye verdiğim diğer
bilgilerle birlikte Sarıyahşi ilçemizin şifalı suyu ve diğer zenginliklerinde
en iyi şekilde değerlendirilmesi için gerekli çalışmaların zaman geçirilmeden
başlatılması dileğiyle.”diye biten yazıyı yazmamın üstünden 73 gün geçti.



     Bu yazıda belirttiğim
konularda her hangibir çalışmanın yapıldığı konusunda kamuoyuna akseden bir
bilgi olmadığı gibi gazetemizede bu konuda yazıyla ilgili hangi işlemin yapıldığı
konusunda şimdiye kadar yazılı veya sözlü bilgi verilmedi.



      Diğer konularda
gerekenin yapılmadığı gibi bu yazımızın konusu olan Sarıyahşi ilçemizin sahip
olduğu bu zenginliklerin değerlendirilmesini sağlamayanlar hakkındada gerekli
adli ve idari işlemin yapılması dileğiyle.



     Rabbim Yar ve
Yardımcımız Olsun.



 



 



 



 




Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum