
AİLENİN İFLASI
Geçtiğimiz aylarda Aksaray’ın ulusal medyada yer almasına sebep olan bir istatistik var ki, Aksaray’ın sosyolojik yapısının ne kadar vahim boyutlarda olduğunu gösteriyor. Bu istatistik bilgisine göre Aksaray 2
1
yılında en fazla boşanmanın gerçekleştiği 2. il konumunda. Elbette bu konumlandırma nüfusa orantı yapılarak belirlenmiş. Buna içimizden itiraz edecekler diyebilirler ki: ̶
;Bizim ilimizdeki boşanmaların önemli bir kısmı anlaşmalı, yani yurtdışına işçi olmak amacıyla giden kocaların eşlerinden boşanmasıdır”. Ben de aslında bu durumun, vehameti daha da arttırdığını dile getirmek istiyorum. Bir toplumun fertleri, yetiştikleri toprakları bırakıp, ailesinden uzak illere ne sebeple gider?
Maalesef ister analaşmalı ister çekişmeli olsun, boşanma her şekilde aile yapısının zarar görmesine neden olmaktadır. Aile yapısını kurtarmak için boşanıp da bir daha iflah olmak çok zordur. İnsanımızın bu konuda ciddi manada bilinçlendirilmeye ihtiyacı vardır. Devletin sosyal devlet ilkesi geReğince aile yapısını korumaya dönük tedbirler alması şarttır. Bu, mevcut haliyle ̶
;Ailenin Korunması Hakkında Kanun” ile sağlanabilecek bir tedbir değildir. Toplumun tüm katmanları ve özellikle de sivil toplum kuruluşlarının aile yapımızdaki bu erezyona acilen ve yoğunlukla engel olmalıdır.
Manevi açlık çekmekte olan nesillerin, ahlaktan yoksun modellerle zihni kargaşaya sürüklenmesi Türkiye’nin en büyük sorunudur. Size çok iddialı bir söz gibi gelebilir, ama yaşadığımız yerel ve küresel bütün sorunların temelinde aile yapısının bozulması ve toplumun manevi dinamiklerinin atıl bırakılması yatmaktadır. Kim ne derse desin toplumumuz suskunluğuyla ve kerhen destek verdiği yapılanmalarla boşanmanın artmasına omuz vermektedir.
Maalesef bu boşanmaların sonuçları bize sadece istatiksel olarak yansımıyor. Ekonomik ve sosyal olarak bu boşanmanın etki alanında bulunan herkes yıpranmaktadır. Gazetelerin 3. sayfalarından taşan ibretlik aile faciaları hala aklımızı başımıza getirmiyor ve birkaç zaman sonra biz de bu faciaların öznesi oluyorsak, bunun vebali topyekün milletimizin sırtındadır. Boşanmayla birlikte, müşterek çocukların durumu, onarlın ebeveyn şefkatinden ve ilgisinden yoksun kalışı ilerleyen zamanlarda ̶
;sorunlu birey” potansiyeli olarak önümüzde durmaktadır. Bu çocuklarımızdan kaçının sorunlu birey olacağı meselemiz değilse, boşanmanın sayısı değil amacı meselemizse, haydi hepimiz dağılalım!
Erdem BAYSAL - erdembaysall@hotmail.com |
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.