Vah Vaaah İçler Acısı

Vah Vaaah İçler Acısı



            Pazar günü kameraman
gencimiz Oğuzla çarşı Pazar dolaşarak insanlarla bir mini anket yaptık.
Anketimize kimisi katıldı, kimisi katılmamak için kurtulmayı kaçmak da
buldular. Hele süslü püslü genç kızlarımız ise soracağımız soruyu duyunca rezil
oluruz diye her biri bir tarafa kaçtılar. Röportajımızın geneline gençleri
dahil ettik, gölgede oturan kalabalık gençlerin yanına yaklaşıp mikrofonu
birisinin ağzına tutup sorularımızı sıralayınca bir baktım etrafımda hiç genç
kalmamış.



         Merak ettiniz gençlere
sorduğum soruları, şöyleyim sizde duyun. Demokrasi deyince ne anlıyoruz?
Anayasa kelimesi size neyi hatırlatıyor? Cumhurbaşkanımız kim? Anayasa
Mahkemesi Başkanının adı nedir? Dışişleri Bakanımızın ve İçişleri Bakanımızın
adı nedir? Aksaray valisinin adı nedir? Belediye Başkanımız Kim? Gibi genel
kültür soruları sorduk.



        İnanın sorularımıza
gençlerden sadece iki kişi düzgün cevap verdi. Herhalde bir 8
kişi ile
röportaj yaptık, yaptığımız röportaja hatta orta yaş gurubu daha düzgün
cevaplar vermeye çalıştılar. Hele şu çokbilmiş gençlerimiz var ya bana göre
sınıfta kaldılar.



      Gırgır olsun diye büyük
kulüp başkanlarını da sordum. Fener Bahçe, Galatasaray ve Beşiktaş kulüp
başkanlarını bilmeyen genç çıkmadı desem daha doğru olurdu. Herkes kulüp
başkanlarının adını hiç eksiksiz bildiler. 
Spor kulüp başkanlarının adı kadar hayati önem taşıyan konu ve devlet
idarecilerimizi tanımayan gençlik den ne bekleriz?



        Aksaray da yaşayanlara
ise ara sıra ilin idarecilerini sordum. İlimizin valisini 8
kişiden iki kişi
bildi. Belediye Başkanını ise herkes bildi ve sık sık afişlerde ismini
görüyoruz diyenlerde oldu. Demek ki, reklamın faydası bayağı var. Sayın
Valimize de tavsiyemi etsem afişlere çıksa da göz aşınası olsa. Ama sayın
valimiz halkın içine çok fazla iniyor kısa zamanda tanıyanı çoğalır.



        Ulu cami yeşilliğinin
içinde oturan Afgan uyruklu hemşerilerimiz de vardı. Onlarla da sohbet ettim ve
gayet güzel Türkçe konuşuyorlardı, Türk vatandaşlığına da geçmişler. Onlara
ülke idarecilerimizi sorduğumda inanın sorularımın çoğuna doğru cevaplar
verdiler. Kendi kendime acaba bu gençler yabancı uyruklu hemşerilerimizden de
mi utanmazlar. Onun için vah vaaah bu gençler mi bizi gelecek de yönetip idare
edecekler? Bunlar hiç mi haber dinleyip gazete okumazlar?



      Bu sorularım önümüze denk
gelen gençlerimiz olduğu için söylüyorum. Bunu yüzdeye vurduğumuz da %1

gencimiz ancak ülke meselelerine vakıf diyebiliriz. Zaman zaman yazdığım
yazılarda gençlerimizin okumadığı ile ilgili sitem edince beni net üzerinden
eleştiren gençlerimiz oluyor. İşte buyurun buradan yakın, birebir basit
sorularımıza cevap vermediler.



        Akşam eve geldim iftar
sofrasına oturunca iki oğluma da sordum aynı soruları. Liseye giden oğlum
sorularıma net cevaplar verirken, “ o kadar olsun sayende zorla da olsa haber
dinleyip gazete okuyoruz” dedi. Sonra anladım ki, insanların haber
dinlemediğini, gazete okumadığını.



         İşte onun için örnek
olması için günde en az 5
sayfa okuyorum diye boşa yazmıyorum. Hele
çalışmalarım nedeni ile günlük inanın en az 3

sayfadan aşağıya okumuyorum.
Tek tek kaleme döküp yazdıklarım hariç. Benim gibi kaç deli çıkar hayatını
klavye, kitap ve araştırma başında geçiren?



        İnsanlar şu bilgisayar
başında hayatını çetleşme ve oyun oynama da geçirip öldüreceğine bu aleti biraz
da araştırma ve okumada kullansalar ne var. Eline kalemi eline alıp hayatında
bir sayfa yazı yazmayanlar ve hatta günde bir sayfa dahi okumayanların benim
gibi her gün bir konu bulup sizlere faydalı olmaya çalışanları eleştirmesi
inanın çok zoruma gidiyor. Keşke okuyup biraz daha yol gösterici eleştiri
yapsalar onlardan istifade etmesini de bilirim. Ama ne garip ki, en güzel
becerdiğimiz tenkitler işimize gelmiyorsa ya hakaret ya da tehdit. İnsanların
en güzel yaptığı iş başkalarını tenkit etmek.



       Son dönemlerde demokrasi
adına yollara dökülen insanları şimdi daha iyi anlıyorum. Bu insanların
çoğunluğu macera olsun diye yollara dökülüyor. Demokrasi çok kısa, halkın kendi
kendisini yönetmesi” Anayasa da, “ devletin kuruluşunu örgütlenişini kişilerin
devletle ilişkilerini düzenleyen temel yasa” diyemediler. Bunu bilmeyen
insanlar acaba neyi savunmak için yollara düştüler?



      Gençlik okul
derslerinde  sınıf geçmek için çalışmanın
dışında ülke meselelerini ve güncel olayları takip etmiyorlar. Bunları bilmeyen
nesle ne okutursanız okutun benim için boş. Çünkü yarın bu insanlar beni idare
etmeye talip olacaklar. Yoksa kız arkadaşlarını idare etmeye değil.





HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.