Prof.Dr. Necdet SAGLAM : Gündemimizde seçim yok,  Biz çalışmaya devam ediyoruz

Prof.Dr. Necdet SAGLAM : Gündemimizde seçim yok, Biz çalışmaya devam ediyoruz

Aksaray Üniversitesi'nde yaklaşan rektörlük seçimleri için adaylar artmaya başladı.

Aksaray Üniversitesi'nde yaklaşan rektörlük seçimleri için adaylar artmaya başladı. Rektör adayları tanışma toplantıları, tanıtım broşürleri, internet siteleri vb. iletişim araçları ile kendilerini ve projelerini tanıtmaya çalışıyorlar.
 
Durum böyle iken halen rektörlük görevini sürdüren Prof. Dr. Necdet Sağlam ne yapıyor sorusunu sorduğumuzda aldığımız yanıt: ̶
;Siz değerli basın mensuplarına daha önce söylediğim gibi, gündemimizde seçim yok. Biz çalışmaya devam ediyoruz Seçimlerle ilgili olarak, hali hazırda Rektör olarak görevimi sürdürdüğüm için, seçim sürecinin adil ve demokratik bir biçimde yürütülmesi benim sorumluluğumdadır. Ben de bunu yapacağım. Her zaman olduğu gibi YÖK bir gün belirler ve seçimler o gün gerçekleştirilir.

 Rektör Sağlam yeni bir üniversite olan Aksaray Üniversitesi'nin kaybedecek bir zamanı bulunmadığını ve bütün hızı ve gayreti ile üniversitemize olumlu olarak neler yapılabilir onun peşinde olduğunu ifade etmiştir. Bilindiği gibi rektör atamaları üç aşamada gerçekleştirilmektedir. Öncelikle üniversitede öğretim üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen ve altı adayın isminin YÖK tarafından üçe indirilerek Cumhurbaşkanı'nın takdirlerine bırakılan bir süreçtir. Bu anlamda gerek üniversite gerekse de vatandaşlar açısından Aksaray Üniversitesi Rektörlüğünün en güçlü ismi olarak görülen Prof. Dr. Necdet Sağlam'a seçim süreci ile ilgili düşüncelerini sorduk. Üniversitenizde gerçekleşen rektörlük seçim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ayrıca diğer rektör adayları seçim ile ilgili olarak birçok çalışma yapmakta iken siz seçim için fazla bir çalışma yapıyor gibi görünmemektesiniz. Ben rektör olarak mesaimi ve enerjimi birinci dönem görevimin bitiş tarihine kadar Aksaray Üniversitesi'nin gelişimini hızlı ve etkin bir biçimde sürdürülmesine harcıyorum ve harcayacağım zaten benim asli görevim de budur. Yaptıklarımız ortadadır ve yapacaklarımızın da teminatıdır. Rektör olarak ekibimi ve kendimi anlatmaya fazla gerek duymuyorum. Çünkü sözler değil ortaya çıkan eserler göz önünde bulunmaktadır. Örneğin 2


yılından sonra kurulan devlet üniversiteleri arasında birinci sıradayız. Bu ve benzeri birçok bakımdan kendimizi hızlı ve sağlıklı gelişen bir üniversite olarak nitelemekteyim. Önemli olan da bu tür başarılarımızın daha da nitelik kazanarak sürdürülebilmesidir. 2

6 yılında kuruluşumuzda ifade edilen sloganımız, ̶
;Farkında Olmanı Yüzü”dür. Bugün artık fark edildik, örnek alınıyor ve takdir ediliyoruz. Aksaray Üniversitesi, öğrencileri, akademisyenleri ve idari personeli ile cazibe merkezi haline gelmiştir. Seçim süreci ile ilgili olarak üniversite dışı bazı dış faktörlerinde etkin olmaya çalıştığına yönelik bir dizi söylentiler var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu tür söylentiler üniversitelerde her seçim döneminde maalesef yaşanmaktadır.

 Sayın Cumhurbaşkanımız ve YÖK bu durumdan duydukları rahatsızlığı birçok defa dile getirmişlerdir. Üniversite öğretim üyelerinin özgür iradeleri en belirleyici unsurdur. Siyasetten ya da üniversite dışı unsurlardan güç almak, ancak Rektör seçildikten sonra üniversite ve ülke yararına işleri yapmada faydalı olabilecek bir husustur. Diğer yandan bölgeyi, şehri, üniversiteyi tanımayan adayların Aksaray Üniversitesi için çok önemli olan zaman kaybı yaratır düşüncesindeyim. Bizim gibi yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversitelerin kaybedecekleri bir zaman dilimi yoktur. Yönetimde asli bir kural vardır o da İSTİKRARDIR. Bunu yakalamış ve yoluna devam eden bir Aksaray Üniversitesi için hedefimiz, artık ülkemiz ve Aksaray için çalışmaktır. Üniversitede bilimsel çalışmalar yapan akademisyenler, ekip ruhu anlayışıyla tanınmış, deneyimini sergilemiş yöneticilerle başarılı olurlar. Bu aşamada Akademisyenlerin iradesi, vicdanı ve takdir etme yetkisinden kimsenin şüphe etmemesi gerekir. Nihayetinde bu bir seçimdir. Aksaray Üniversitesinin akademisyenleri iyiyi kötüyü, güzeli çirkini, doğruyu yanlışı çok iyi fark edebilen ve bilimsel çalışma ilkelerini bilen kişilerdir. Bu kişilere ülkenin geleceği, ülkeye yön verecek olan gençlerimizi emanet ediyoruz. Yükseköğrenim hakkını teslim ediyoruz. Onlara güvenmemek büyük haksızlıktır. Tekrar göreve atandığınızda yönetim anlayışında bir değişiklik olacak mı? Farklı bir Necdet Sağlam Görecek miyiz? Tekrar göreve uygun bulunduğumuz takdirde Bizim rektörlüğümüzde bu güne kadar ne yaptık ise bundan sonrada aynı yönetim anlayışı ile yolumuza devam edeceğiz. Yaklaşık iki buçuk yıldır kampusa sahip olan yeni bir üniversiteden çok şey beklendiğini görmek beni mutlu ediyor. Demek ki doğru yoldayız, hızla ilerliyoruz ve bu bize yetmiyor.

Geçtiğimiz 4 yıllık süreçte nasıl isek gelecek dönemde de aynı çalışma şevki, azmi ve kararlılığı içerisinde görevimizi yapacağız. Yönetim ilkesinde kin duymak, kötülük yapmak, 'bizden değildir' demek yaklaşımı doğru olamaz. Son dört yılı Rektörlük olmak üzere 3
yıllık üniversite yönetimlerinde bulunmakla oluşan deneyimimim, önümüzdeki dört yıl için olumlu yararlar da sağlayacağı inancındayım.


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.