Kuvvetler Birliği Sistemleri Demokratik Değildir

Kuvvetler Birliği Sistemleri Demokratik Değildir

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nafiz Tok, Başkanlık, Parlamenter Sistem ve Yarı Başkanlık modellerinde kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulandığını ve hepsinin de demokratik olduğunu söyledi.

- Erklerin Yargıda Toplandığı Bir Sistem Yok -

49’uncu Felsefe Toplantısı’nda konuşan Prof. Tok, “Başkanlık Sistemi, Parlamenter Sistem ve Yarı Başkanlık Sistemi Üzerine Bir Karşılaştırma” başlıklı sunumunu yaptı. Hükümet sistemlerinin Kuvvetler Birliği ve Kuvvetler Ayrılığı şeklinde sınıflandırıldığını dile getiren Nafiz Tok, “Yasama, yürütme ve yargı erklerinin tek elde toplandığı kuvvetler birliği sistemleri demokratik olarak kabul edilmez. Bu noktada aklımıza ilk olarak mutlak monarşiler gelir. Tüm erklerin Kral’ın elinde olduğu, Kral’ın yasa koyduğu, Kral’ın yasa uyguladığı ve anlaşmazlıkları çözdüğü mutlak monarşiler, kuvvetler birliği sisteminin bir türüdür. Bunun bir başka örneği de Meclis hükümeti sistemleridir. Dünyada bilinen iki örnek var; ilki Fransız İhtilali sonrası Fransa’da uygulanan sistem, diğeri ise 1921 Anayasası ile Türkiye’de uygulanan sistemdir. Burada, erkler, yasama organında birleşiyor ve yasama organını doğrudan meclis kullanıyor. Yürütme ve yargı erkleri, meclisin kendi içinden seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullanılıyor. Bu da demokratik bir sistem değil ve genellikle olağanüstü durumlarda uygulandığı görülüyor. Yasama, yürütme, yargı erklerinin yargıda toplandığı bir hükümet sistemi ise yok” dedi. Demokratik hükümet sistemlerinde yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden ayrılıp, farklı organlara verildiğini kaydeden Prof. Nafiz Tok, “Kuvvetler ayrılığı ilkesi denilince akla üç tür gelir ve üçü de demokratiktir. Bunlardan ilki Başkanlık Sistemidir ve bunun tipik örneği de ABD’dir. Anayasa Hukuku literatüründe buna Sert Kuvvetler Ayrılığı Sistemi de deniliyor. İkincisi Parlamenter Sistemdir ve tipik örneği İngiltere’dir. Tarihsel süreç içerisinde evrilerek, parlamenter monarşi şeklinde İngiltere’de ortaya çıkan sistemdir daha sonra dünyaya yayılmıştır. Üçüncü tür ise Fransa’ya özgü olan Yarı Başkanlık sistemidir” dedi.

- Sistemi Yasama-Yürütme İlişkisi Belirliyor -

Başkanlık Sistemi’nde yasama, yürütme ve yargı erklerinin mutlak şekilde birbirinden bağımsız olduğuna dikkat çeken Tok, şöyle devam etti: “Hükümet sistemini belirleyen şey yasama ile yürütme arasındaki ilişkidir. Amerikan sistemine bakıldığında yürütmenin tek başlı olduğunu görüyoruz. Burada yürütme tek başlıdır ve hatta Başkan, yürütmenin her şeyidir. Hem devlet başkanlığı makamının, hem hükümet başkanlığı makamının yetkileri Başkanda birleşmiştir. Dolayısıyla başkanlık makamı olağanüstü güçlü bir makamdır. İkinci özellik ise Başkanın halk tarafından seçilmesidir. Halk tarafından seçildiği için Başkanın sorumluluğu halka karşıdır. Başkanın yasama organına karşı sorumluluğu yoktur. Bu, Başkanın göreve başlaması için yasama organından güvenoyu almasına gerek olmadığı anlamına gelir. Aynı zamanda herhangi bir zamanda yasama organı, Başkanı güvensizlik oyu ile düşüremez. Yani Başkan, seçildiği süre boyunca görevinin başındadır. Bunun tersi de geçerlidir; Başkanın da fesih yetkisi yoktur. Başkan, yasama organının hukuki varlığına son veremez. Meclis seçimlerinin yenilenmesi söz konusu değildir. Başkanlık sisteminde erken seçim müessesesi yoktur. Yürütme ve yasama mutlak şekilde birbirinden ayrıldığı için aynı kişi her ikisinde de yer alamaz. Bunun yanı sıra yürütme, yasama faaliyetine katılmaz; mesela Başkan, yasa teklif edemez, yasama organında yapılan görüşmelere katılamaz” dedi. Prof. Dr. Nafiz Tok, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, Parlamenter Sistem ve Yarı Başkanlık Sistemine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Düzenlenen etkinliğin son kısmında öğrenciler ve akademisyenler konuya dair merak ettikleri sorulara yanıt aradı.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’ndaki konferansı öğrenciler ve akademisyenler takip etti.

aksaraymedya.com

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.