Gülağaç Belediye Başkanı Faruk Teymen"Gülağaç'da Güller Açacak"

Gülağaç Belediye Başkanı Faruk Teymen"Gülağaç'da Güller Açacak"

Gülağaç Belediye Başkanı Faruk Teymen Gazeteci-Yazar Erdoğan Kaya'nın sorularına içtenlikle cevap verdi

       Gülağaç ilçesi bana göre ilçelerimizin içinde en yeşil ve şirin bir ilçesi. Göletleriyle, piknik alanlarıyla ve yeşil alanlarıyla beğendiğim ve zaman zaman yazları mesire yeri olarak gittiğim bir yer. Yazları Gül pınar ve Bekarlar kasabası arasında kalan bu ilçemizin güzel mesire yerleri vardır.
      Ayrıca Gülağaç ilçemiz Ortaköy ilçemizden sonra en çok kasabası olan bir ilçedir. Bağlı olan kasabaların ekseriyeti belli bir potansiyele sahiptir. Geçtiğimiz seçimlerde Belediye Başkanı olan Kadim dostlarımdan Eğitimci Faruk Teymen Başkan kendine has bir yapısı ile mülayim ve gösterişi sevmeyen bir başkandır.
      Bir önceki seçimde ilçeden uzak ve çoğu insan kendisini tanımadığı halde çok az oyla seçimi kaybetmişti. Bu seçimde rakiplerine büyük fark atarak Belediye Başkanı seçilmişti. Halkın kendisinden çok büyük beklentileri vardı. Ama bu beklentiler kendi seçmenini de karamsarlığa itmişti. Başkan Teymen hiçbir icraat yapmıyor, muhalifleri işte getirdiğiniz başkan diye seçmenleri ile alay ediyordu. Ama Teymen sessiz ve derinden programlar yapıyordu, bunu başardığında Gülağaç hizmete doyacak diyordu.
        Böyle bir sessizliğini koruyarak 2
11 yılına kadar yer üstüne cila boya yapmamıştı. Ben zaman zaman kendisine ̶
;neler yapıyorsun, hiçbir çalışma yok gelişme yok paran mı yok” dediğimde, ̶
; Erdoğan Bey günü gelecek konuşacağım” diyordu. Hafta içi yine Gülağaç’tan geçerken kendisine uğradım ve sohbetten sonra sorular sordum. Tam üç saat beraber olduğum o suskun Sayın Teymen bülbül olmuş ötüyor ve anlatıyor da anlatıyordu. Ben sizlere bu söyleşimden çarpıcı bölümlerini aktarmak istiyorum.
Bakalım neden çalışmadığına ne cevaplar vermişti.

       E. Kaya ̶
; Sayın teğmen iki yıl şehrin görünümüne hiçbir şey yapmadı diyen seçmenin bu ithamına ne diyeceksin. Neden bugüne kadar belli hizmetler yapmadın bekledin?”

      F. Teymen

̶
; Sayın Kaya çok doğru söylüyorsun, Belediyeyi devraldığımda nerede ise yarım milyona yakın borç vardı. Personel maaşını ödeyemeyecek durumda idik. Oturup kendime bir yol ve çalışma programı yapmalıydım, bu çalışmaları bir program dahilinde yürütmek istiyordum. Önce borçlarımızı temizlemeye çalıştım, borcumu kapattım, sonra kasama da para bile koydum. Hemşerilerim elbette Ak Parti gibi bir güçlü partinin Belediye Başkanısın sizden çok şey bekliyorlar. Altyapısı olmayan bir ilçeye cila yapsan bunu iki sene sonra söksen Allah razı olur mu? Bu para bu Belediye beytülmal, ben önce bunun çalışmalarını yaptım. İlçemizin kanalizasyon meselesini halletmeye çalıştım, çoğu yapamaz başaramaz dediler.
      Hatta benim bu vadimi alaya alanlar oldu. Biliyorsunuz buralar küçük yerler günü birlik siyaseti seven toplumumuz var. Geçmişte seçmen buna alıştırılmış, önce hizmeti kendi seçmenine vereceksin sonra muhaliflerine. Mesela bizim en büyük sorunumuz sulama problemi, önce bunu halletmeye çalıştım. Eskiden iktidar yanlıları gündüz sular, muhalifler gece sular, buna ilaveten taraftarların korunur. Ben bu adaletsizliğe son verip bir sistem getirdim ve yerine oturttum. Şimdi bu sistem doğrultusunda devam ediyor, şuanda sulama kanallarımızda DSİ tarafından temizlenmektedir.
      Bana kendi seçmenim kırıldı, bir süre bunlarla uğraştım ve onları da tarafsızlığım konusunda ikna ettim. Bana oy vereninde vermeyeninde Belediye Başkanı olduğumu kendilerine anlattım ve şuanda güzel bir kaynaşma sağladık.”

       E. Kaya  ̶
;Sayın Başkanım ilçenin her yerini kazmışın şantiye şeklinde bundan bahsedermisin?”

       F. Teymen

 ̶
; gördüğünüz gibi beklediğim gün geldi çattı ve birçok ilçe içinde Sayın Milletvekillerim izinde destekleri ile kanalizasyon projesini çıkararak ilçemize kepçeyi vurduk.     Gülağaç ilçesi tamamen yenileniyor, bugüne kadar yüzeysel göze hitap edilen hizmetler nedeni ile şehrin fos optikleri çukurlara akarken bugün şehrin tamamında hummalı bir şekilde kanalizasyon çalışması yapıyoruz.  Sabırla kanalizasyon uğraşı vererek proje ve ödenek meselesini hallettim. Yer üstüne yapacağım çalışma dört gün sonra söküleceği için milletin parasını carcur etmedim.
      Kanalizasyon çalışması sonrası üst yapıyı da yapacağız. Bir şehrin altyapısı yoksa şehir diyemezsiniz. Bu nedenle önce bunu gerçekleştirmeye çalışıyorum. 99 km mesafeli bir kanalizasyon projemiz var. Bugüne kadar 23 km sini tamamladık. Şehirde üş hattan çalışıyoruz. Hedefimiz bu sene  %6
bitirmek. Allah izin verirse gelecek yıla tamamını bitirip üst yapıya başlamak olacak.
         Göreceksiniz kanalizasyon problemi bitince yer üstüne başlayacağız, o zaman Gülağaç’ta güller açacak. Ben fakirin fukaranın parasını göz boyamak için harcasa idim, bugün yeniden sökecektim. Peki, harcanan paraları çöpe atmayacak mıydım, kanalizasyonu olmayan bir şehir neye yarardı. Bugün bu çalışmayı gereksiz görenler, ilerde bana dua edecekler. Bendemi günü kurtarmak için günü geçirmek için Belediyeye gelip gitse idim.”

        E. Kaya ̶
; Sayın Başkan altyapıdan bahsetmişken, şehirlerde 18 uygulaması yapılır. İlçenizde 18 uygulaması var mı?”

       F. Teymen

̶
; ben geldiğimde 18 uygulaması falan yoktu ben bu süre içinde 18 uygulamasını bitirerek tamamladım. İlçemizin 18 problemi kalmamıştır.”

      E. Kaya ̶
; Sayın Başkan daha önceleri geldiğimde hükümet binanız yoktu, şimdi modern bir binaya sahip olmuşunuz bundan bahsederimsiniz?”

       F. Teymen

 ̶
; doğru söylüyorsun, ilçemizin şuandaki Belediye olarak kullandığımız binada hizmet vermekte idi. Düşünebiliyor musunuz, kalorifersiz bir hükümet binası ve dar bir alana sıkışmış vaziyette idi. Ankara’da yaptığımız girişimler ve çalışmalar sonucu Sayın Milletvekillerim izinde gayretleri ile çarşının göbeğindeki büyük bir okulumuzu atıl vaziyette bulunan bir binayı tadilat yaparak oraya taşıdık. Boşalan bu okulumuzu da bakanlıktan devralarak hükümet binası haline dönüştürdük. Belediye olarak burasının daha önceki halini biliyorsunuz çevre düzenlemesini yaparak kent meydanı haline getirerek güzelleştirdik. Alt kısımdaki bölüme de Belediyemiz adına dükkanlar yaparak çirkinliği kapattık.
       Hükümet meydanını güzelleştirirken çukur olan bölümleri de görüldüğü gibi değerlendirip Belediyemize gelir getirmesi için dükkânlar yaptık.
       Yine çarşının merkezine güzel bir saat kulesi yaparak Gülağaç’ı temsil etmesini sağladık. Bu kulenin de içinde olduğu bir anahtarlığı yapmaya çalışarak misafirlerimize hediye edeceğiz.”

     E. Kaya ̶
; Sayın Başkan ilçenin simgesi olan hasır sepetleriniz var. Buna ilaveten birde çini sanatını geliştirmek istediğinizi duyduk bundan bilgi verirmisiniz?”

      F. Teymen

 ̶
;  biliyorsunuz bölgemiz aynı zamanda turizm bölgesidir. Bizim göletlerimizin boyları tamamen kamış bitkisi ile örtülüdür. Hasır örme sanatını Halk eğitim müdürlüğümüz ile beraber yürüterek çeşitli boy ve ebatlarda hasır seleler yapımına başlandı. Bunun ilk yapım yeri ise Gülağaç ilçemizdir.     Sepetçilik ve hasırcılık tüm dünyada olduğu gibi Anadolu’da da en eski el sanatlarından biri ve en hızla kaybolan, yapımı unutulanlardan. Her yörede çok çeşitli bitkilerden, farklı örme teknikleriyle oluşturulmuş sepetler, küfeler, sele ve zembiller geçmişte ürün toplama, saklama, taşıma gibi pek çok işlev üstlenmiştir. Kimilerini boyanmış ya da farklı malzemelerle bezenmiş, desenlerle süslenmiştir. Her biri el emeği, özellikle kadınların emeği olan bu el sanatları bugün çok az yöremizde yaşamaktadır, çoğu özgün ürün plastik ya da yurtdışından gelen örneklerle yer değiştirmiştir.
Orta Anadolu’da gerçekleştirilen arkeolojik kazılardan Aşıklı, Çatalhöyük gibi Neolitik döneme tarihlenen eski yerleşmelerde yaklaşık 9.


yıl eskiye giden sepet-hasır izleri ortaya çıkarılmıştır. Bu kazılarda kullanılan malzemeler de bugün kullanılan sazlarla, otsu bitkilerle büyük olasılıkla aynıdır. Neolitik dönem yerleşmelerinde de günümüzde olduğu gibi toplama, ürün saklama, depolama işlevlerinde kullanılan sepetlerin çamurla sıvanarak pişirme işlerinde de kullanıldığına ilişkin tahminler vardır. Bazı yerleşmelerde bebek ölülerinin sepet ya da çanak içine konularak gömüldüğü, yetişkinlerin de hasıra sarıldığını görmekteyiz.
    On binlerce yıl önceye giden bu tekniklerle yapılan sepetlerin bir çeşidine de Aksaray’da halen rastlamaktayız. Aksaray’ın Gülağaç (eski adı Ağaçlı), Gülpınar (eski adı Hıcıp), Sofular (Sorsofu) ve Demirci çevresinde eskiden hemen her kadının ördüğü sele’lerin bu alanda ayrıcalıklı bir yeri vardır. Anadolu’nun diğer bölgelerinde hala yaşayan sepetçilik geleneklerine baktığımızda çoğunlukla kargı (Arundo donax), kamış (Phragmites australis) yapılmaktadır. Buda en çok ilçemizde yapılıyor.
         Yine önümüzdeki günlerde Güzelyurt ve Saratlı da yapılan çiniciliğin kursunu ilçemizde biz açacağız. Bunun bütün malzemelerini ben üstleneceğim. Umarım bu iki el emeği Gülağaç ilçemizin simgesi olduğu gibi meraklılarının da geçim kaynağı olur” dedi.”
      Görüldüğü gibi suskun başkanın uzun yıllara dönük çalışmaları rahatlatmış ve borçsuz bir Belediye ve kasasında da parası olan bir ilçe. Darısı diğer Belediyelere diyelim ve kendisine başarılar dileyip ayrıldık. Ne diyelim iş bilenin kılıç kuşananın.



HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.